Arşiv tarihçesi Röportaj: Eleştirel Teorinin İşbirliği Bağlamları

summaryrefslogtreecommitdiff
diff options
context:
space:
mode:
Diffstat (limited to 'r/re/roportaj-elestirel-teorinin-isbirligi-baglamlari0.muse')
-rw-r--r--r/re/roportaj-elestirel-teorinin-isbirligi-baglamlari0.muse1
1 files changed, 1 insertions, 0 deletions
diff --git a/r/re/roportaj-elestirel-teorinin-isbirligi-baglamlari0.muse b/r/re/roportaj-elestirel-teorinin-isbirligi-baglamlari0.muse
index 7834918..0d1f956 100644
--- a/r/re/roportaj-elestirel-teorinin-isbirligi-baglamlari0.muse
+++ b/r/re/roportaj-elestirel-teorinin-isbirligi-baglamlari0.muse
@@ -15,6 +15,7 @@ Minik bir Ön Sunuş:
Sevgili Okurlarımız,bu diyologların/metin’in aslı almancadır.Fakat aslı olan metini bir türlü bulamadım.Bundan sebep radical philosophy’den Richard Langston çevirisini kulandım.İyi okumalar.
+
Johan F. Hartle: Sizin ve Alexander Kluge'nin geliştirdiği Eleştirel Teori'nin olanaklarını tartışmak istiyorum. Bu amaçla, biyografinizden birkaç noktayı yeniden oluşturmanızı istemek isterim. Frankfurt'taki Sosyal Araştırmalar Enstitüsü'ne olan yolculuğunuzu anlatarak ve çalışmanızın Frankfurt Okulu düşüncesiyle nasıl başladığını taslağınızı çizerek başlayalım.[1]
Oskar Negt: Şu anda biyografimin ikinci cildi üzerinde çalışıyorum ve bu bağlamda Göttingen'de hukuk okuma planlarımdan vazgeçip felsefe ve sosyolojiye geçme kararımla ilgili önemli bir rol oynayan şeyi anlatmak istiyorum. Bu iki disiplini, bir yandan normatif geçerliliğin normatif yanıyla, diğer yandan normların oluşumu veya gelişim koşullarıyla ilişkilendiriyorum. Felsefe ve sosyolojiyi aynı anda okuyabilme olanağı, Frankfurt'a gitme kararım için belirleyici oldu. Göttingen'den ayrılmak, oradaki hukuk fakültesinde aldığım derslerden memnundum; çünkü o zamanlar Göttingen, Bockelmann'ın ceza hukuku dersleri ve birçok ünlü profesörle dünyanın en ünlü hukuk fakültelerinden birine sahipti. Ancak bir gün bir arkadaşım bana sordu: Aslında hangi alanda derinleşmek istiyorsun? Bu kolay, dedim: Hukuk okuyorum ve aslında hukuk fakültesine kayıtlıyım. Aksine dedi, sen hukuk okumuyorsun, sen hukuk felsefesi okuyorsun. Bu tamamen farklı bir şey. Bunun üzerine yaklaşık iki üç hafta düşündüm ve sonra dedim ki: Haklı. Ben, bireysel vakaları tartışan bir öğretmen olmak için değil, hukuk felsefesi okumak için burada değilim. Hukuk, eğitim hayalimi gerçekleştirmedi. Üstelik, Frankfurt zaten sendikalar gibi konularla ilgileniyordu. Şehir, benim istediğim şeyin çokça bulunduğu bir yerdi. İşçi hareketi ile Eleştirel Teori arasındaki bağlantı, çünkü IG Metall'ın(IG Metall, Almanya'daki baskın metal işçileri sendikası olup, onu ülkenin en büyük sendikası olduğu kadar Avrupa'nın da en büyük sanayi sendikası yapmaktadır.) büyük bir kısmı Frankfurt'ta okuyan insanları içeriyordu, orada bir gerçeklik haline gelmişti.[2]