Dansların kölesi

      Yık

      Bilemedim

Dansların kölesi

Çıplakla karaladım gök yüzünü
İğrendikçe doldu yüreğim sivrilerle
Kalemler dans etti,
Köleliğin ateşinde.

Yıkandı ciğerim bi avuç iğneyle
Nasırlı bileklerim kavruldu
Elmastan bir yakut ile vuruldu
İğnesiz ciğerlerim

Gelemeden gündü temperlenmiş şiş

Yargıdamadan çöküklükmüştü
Metalleşmiş izlerle
Sallandı damsız zincirler
Vuruldukça benim cihanımda

Yandı kavruldu diğerlerim
Gelemeden unutuldu kan kusmuş ciğerlerim
Bilinememekti umudu
Olmuştu tam bir ünlü

Sessizleştikçe çoğaldı bağırış
Beslendikce yutkundu kağıttan kuş
Kuşlandıkca boz oldu körlük aynası
Köründükçe lanetlenemedi yavşak kralı
Bilinmezdi ki mitralyözü tanrı sanan halkın cihadı
Süngerlerle çelişti yüreğimden damla damla akan yumuşak jiletler

Yık

Ağzımda metal tadı, ciğerimde boğum elmalar vardı. Etrafımı taradıkça bozulan mikrofonlar artık gereğinden fazlaca beni rahatsiz etmekteydı. Dışarı çıkma kararı almıştım ama gök yüzünü tekrardan param-parça etmişlerdi. Görememiştim zümrütleşmiş sinekleri. Bir bok zannetmekten kendimi ilmikler dolanmıştı bileklerimi. Sırtımda taşıdığım binlerce arabalar yormaya başlayacakmışçısına kusturuyordu sirenlerin o ıslak şarkısını. Kapıyı açacakken yırtılıverdi elimdeki bozuk paralar. Görememiştim arkasındakı küçük parlak ve sevimsiz o yara-bozu. Derin bir nefes alıp odama geri gittim. Yeni bir eldiven giymem gerekiyordu sol ayakkabımdakı leke yüzünden. Elime aldım ve bir bardak su zannettiğim toplu iğnelerden içtim. Bilemedim ki bunun böyle düzgün bir gün olacağına. Bilseydim yatırım yapardım dündeki kapalı bilgisayar dünyasına. Sol paçamda sakladığım eldivenimi odamda giydikten sonra ayaklandım. Yine göç başlamıştı sigara paketlerimin. Bu sefer sağ köşedeki havaalanı görünümlü katransı bir panjurun iç haznesinden çıkmaya başladıklarını zanneden bir sürü yabanî uşak. Uşak demekte tam doğru olmaz. Ne beyazlar ne de uşlar. Anlamsız buluyorum hala bu kelimeyi. Odamdan çıkma kararı almıştım artık. Umarım bir aksaklık yine o kısacık bol adımlı yolumun önüne bir kaç parça sidikli don koymazdı. Görmek istemiyordum artık bu kadar normal yapılanmaları. Kapının önüne geldim ve o rutubetten küf tutmuş pirinçten kolu çevirdim. Artık arkamdaydı o iğrenç delik. Denkleşmiş bir evreğen çıkıverdi yoluma. "Hayatımda sıkıcılaştıkça bunaltan o baltalardan biri" dedim kendimce. Keşke anlayabilseydim o dili. Bana hep demanslı bir sinekliğin söylenmeleri gibi geliyordu. Burnuma gelen çürümüş cam kokusuyla bütün içimdeki organlar ayaklanmış ve yer değiştirmişti. Sabahtan beri ağzımda olan o metal tad hala geçmemişti. Sigara içme kararı aldıktan sonra hemen Evreğen bana döndü. Ne istiyordu bilmiyordum o yüzden görmezden gelmeye devam ettim. En son isteyeceğim şey sol topuğuma vurulan 17 mikrokiloluk bir prangaydı. Sırtımdaki yükten boynum ağrımaya başlamış, ter bezlerim katran kusmaya başlamıştı. Bir filmdeki kurşun kusan metal çubukları andırırdı hep böyle olduğunda. Etimden şehvetle dikilmiş o asfalt yola çıktım. Evreğen ortalıkta görünmüyordu artık.

Belirli bir zaman sonra ayaklarımın altındaki küçük dansçılar yorulmuştu artık. Onları zorladığımı farkettiğim için kalemle kendimi sildim ve sonuca ya da başlangıca varamamış bir ürkek havan topu gibi.

Bilemedim

Ve ve ve ve ve ve diye
Diye diye ve ve ve ve
Anla mı mıydı yoksa
Bil miymiş yoksa

Sök ve da mıymış?
Da-sız bir beş miymiş
Kus mu kuş mu ki
Da ve da ve da ve da ve da ve da ve da ve
Olabildikçe olamadıkça ol ve da ve da ve da ve
Da ve da ve da ve da ve da ve da ve
Ve da ve da ve da ve da ve da ve da
Del miydi yoksa
Irak mıydı o
Iraksamıştım ama yakında ve da ve da ve
da ve da ve da ve da ve da ve da ve da ve
DA DA VE VE DA DA VE VE DA DA VE VE
Ulu muduğunu mu zan etmekti red etmeyi mı
Hırladı sızlamış orta çağ haini- DA VE DA ve da ve da da ve
Der miydi vak vak diye bağıran o salon
Va de va de va de va de
Kav mı diyeydi o sülük

Ka da ka da ka da ka da
Da ka da ka da ka da ka
Ka da ka da ka da ka da
Da ka da ka da ka da ka
Ka da ka da ka da ka da
Da ka da ka da ka da ka
Ka da ka da ka da ka da
Da ka da ka da ka da ka

Bir ihtimal kendimi hâla tatlı buluyorum?