Arşiv tarihçesi

summaryrefslogtreecommitdiff
diff options
context:
space:
mode:
authorKara <kara@edu.wll.im>2024-05-20 09:35:29 +0000
committerKara <kara@edu.wll.im>2024-05-20 09:35:29 +0000
commit17d79842ca83adec5973fcb578d2bdb70ca3a70f (patch)
tree7a9783fd5ffffb7f4914a8c8202a28d1f5d7eab1
parentbc0f866a238b81541f5ef7b3ff8f56380a30385c (diff)
HTML: /library/halil-ibrahim-turkdogan-hic-i-dusunurken #146
* 2024-05-20T09:26:08 metin eklendi -- kara
-rw-r--r--h/hi/halil-ibrahim-turkdogan-hic-i-dusunurken.muse66
1 files changed, 66 insertions, 0 deletions
diff --git a/h/hi/halil-ibrahim-turkdogan-hic-i-dusunurken.muse b/h/hi/halil-ibrahim-turkdogan-hic-i-dusunurken.muse
new file mode 100644
index 0000000..e31e8db
--- /dev/null
+++ b/h/hi/halil-ibrahim-turkdogan-hic-i-dusunurken.muse
@@ -0,0 +1,66 @@
+<p>İnsan kendini boşlukta hisseder mi<br />
+boşluk kendini insanda hisseder mi<br />
+s&ouml;yle g&uuml;l&uuml;m sen beni Hİ&Ccedil;te g&ouml;rd&uuml;n m&uuml;?</p>
+
+<p>&ndash; T. D &ndash;</p>
+
+<p>Sana Hi&ccedil;&rsquo;in t&uuml;rk&uuml;s&uuml;n&uuml; s&ouml;yleyemem, sana Hi&ccedil;&rsquo;i koklatamam,<br />
+Seni Hi&ccedil;&rsquo;te g&ouml;remem, ben Hi&ccedil;&rsquo;te olmadığım s&uuml;rece.<br />
+Yaşamın sırrı Hi&ccedil;&rsquo;teyse eğer, Hi&ccedil; olmalısın g&uuml;l&uuml;m, &ouml;l&uuml;pte dirilmelisin,<br />
+&ccedil;&uuml;nk&uuml; &ouml;l&uuml;m sırra a&ccedil;an kapıdır.</p>
+
+<p><strong>1.</strong></p>
+
+<p>İnsan varoluş putlarını ardında bıraktığı an, Tek&rsquo;in seyrine başlar. O andan itibaren d&uuml;nyaya atılmışlığını, k&ouml;ks&uuml;zl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, şekilsizliğini, adsızlığını anlayacak. Bu bilin&ccedil;le hareket eden Tek&rsquo;in yaşamı, sahici nitelik kazanır. Sahicilikte Tek, Hi&ccedil; ve Hi&ccedil;&rsquo;ten kopan Varlık&rsquo;la y&uuml;zleşecektir. Hi&ccedil;&rsquo;i ve Varlık&rsquo;ı bir arada kavrayacaktır. Burada duyacağı kaygı insan yaşamında daima var olacaktır. Kaygı, kriz ve bulantı gelip ge&ccedil;eci değil, s&uuml;rekli olandır. Ancak bulantı insana sahici yaşamın olduğunu anımsatır. Tek, buradan yola &ccedil;ıkarak yaşama karşı sorumluluk duyar ve onu d&uuml;zenleyerek karmaşadan kurtararır. Neticede kendisiyle birlikte t&uuml;m varolanları bu bilin&ccedil;le adlandırır. Sahi olan i&ccedil;inden geldiği hi&ccedil;liğine geri d&ouml;nerek yaşamı kurar. (Bu hi&ccedil; onun doğduğu yerdir.) Buradaki yapıcılık yıkıcılığın tersi değil; ikisi i&ccedil;i&ccedil;edir. İyi-K&ouml;t&uuml; &ouml;tesidir.</p>
+
+<p><strong>2.</strong></p>
+
+<p>Genelin acısı bir d&uuml;ş&uuml;nce acısıdır; bir hayaletin acısı. Genel, aynı zamanda &raquo;sıradan insan&laquo;dır. Sıradanlık Man&rsquo;ın en a&ccedil;ık ifadesidir. Sıralar halinde y&uuml;r&uuml;yen ve d&uuml;ş&uuml;ncelerin egemenliğindeki genel, Ben&rsquo;in y&uuml;zkarasıdır. Sahi olan, genel &ouml;l&uuml;nce doğar. Genelin &ouml;l&uuml;m&uuml; sahi olanın doğuşudur -işte!</p>
+
+<p>Biricik, Man&rsquo;ın karşısında duran, karşıt olandır. Biricik, Hi&ccedil;&rsquo;e d&ouml;nen ve Hi&ccedil; ile yaratandır. Tek, ancak biricikliğinde yaratıcı hi&ccedil;liğine geri d&ouml;ner: Tek, biricikleşir, işte. Genel, Ben&rsquo;in biriciklik duygusunu kırmaya, zayıflatmaya y&ouml;nelir, &ccedil;&uuml;nk&uuml; genel, biricik olandan korkar. Genel, korkuya d&uuml;şmanca davranır. Korku, geneli d&uuml;ş&uuml;nceden d&uuml;ş&uuml;nceye iter ve taştan taşa vurur: birinin egemenliğinden alıp bir diğerininkine s&uuml;r&uuml;kler. Oysa kendi meselemi kendim &uuml;stlenir ve biricikliğim &uuml;zerine kurarsam, o zaman meselem ge&ccedil;ici ve &ouml;l&uuml;ml&uuml; bir yaratıcının meselesidir. Dolayısıyla s&ouml;yleyebileceğim tek şey vardır ki, o da ancak şu s&ouml;zc&uuml;klerde ifade bulabilmektedir: Meselemi Hi&ccedil;&rsquo;e bıraktım. Meselesini Hi&ccedil;&rsquo;e bırakan kişi, bir akış olan zaman i&ccedil;inde Hi&ccedil; ile Varlık&rsquo;ın kesiştiği noktada vukuu bulan boş alanın k&acirc;hinidir (sahibidir).</p>
+
+<p><strong>3. &raquo;Varoluş&ccedil;u zango&ccedil;&laquo;un ızdırabı</strong></p>
+
+<p>Man sadece toplumsal yaşamda vardır, toplum onun nasıl yaşaması gerektiğini &ouml;nceden belirler. Bu yaşam, genel olanın mekanıdır. Buna dolayısıyla &raquo;genel mekan&laquo; ya da &raquo;genel alan&laquo; diyebiliriz. Man aynı zamanda belirli olandır, onlar gibi; Man toplumun simgesidir, toplumun kendisidir. O, bir genel alan iken, aynı zamanda bir &raquo;onlar alanı&laquo;dır.</p>
+
+<p>Tek, Varlık&rsquo;ın dayanılmaz ağırlığı altında Hamlet-sorusunu kasvetler i&ccedil;inde soracak: Niye Hi&ccedil; yok da, bir şey var? Tek&rsquo;in asıl sorusu -bu. Bu soruya korku, tasa ve cansıkıntısı eşlik ediyor. Tek&rsquo;e sonsuz bir u&ccedil;urum duygusu veren Hi&ccedil;-sorusu i&ccedil; sıkıntısının dışa yansımasıdır. O daima Tek&rsquo;ledir.</p>
+
+<p>Issız, terkedilmiş ve tenha bir yerde olmanın duygusunu kim bilmez. Modern &ccedil;ağda korku filmleri izleyenler bu duyguyu daha iyi anlar. T&uuml;m evren tenha ve karanlıklarla &ccedil;evrilidir, Tek&rsquo;in attığı her adım u&ccedil;urumla sonu&ccedil;lanabilir. Ancak Man kendini işte bu Hi&ccedil;&rsquo;e bıraktığı an, &ccedil;ok şey kazanabilir: aldatmacalardan sıyrılmanın, tanrılardan arınmanın tek yolu Hi&ccedil;&rsquo;te olmaktır. Varlık&rsquo;a erişmek i&ccedil;in bu kasvet g&ouml;ze alınmaya değer. Varlık&rsquo;ın gizine erişmenin tenhalı, kasvetli yolu Tek&rsquo;in kendisidir. Yaşam Tek&rsquo;e iki olanak sunar: asıl olan ve tersi. Varoluş b&ouml;ylece belirlenmiş olarak karşımıza &ccedil;ıkar. D&uuml;nya-i&ccedil;inde-olmak bu iki se&ccedil;enekle sınırlıdır.</p>
+
+<p><strong>4.</strong></p>
+
+<p>Hi&ccedil;, korku yoluyla a&ccedil;ığa &ccedil;ıkar. HBu da Varlık&rsquo;a ulaşmanın yoludur. Korkuyla a&ccedil;ığa &ccedil;ıkan Hi&ccedil;, Tek&rsquo;in Varlık&rsquo;ıdır. Tek, Hi&ccedil;&rsquo;te &ouml;l&uuml;mle y&uuml;zleşir. Ve &ouml;l&uuml;m bilinciyle yaşama anlam y&uuml;kler. &Ouml;l&uuml;m, yaşamın tek anlamıdır. &Ouml;l&uuml;ms&uuml;z yaşam anlamsızdır. &Ouml;l&uuml;m, yaşamı var eder, Hi&ccedil;&rsquo;in, Varlık&rsquo;ı var ettiği gibi. &Ouml;l&uuml;m ve yaşam i&ccedil;i&ccedil;edir, Hi&ccedil; ile Varlık&rsquo;ın i&ccedil;i&ccedil;e olduğu gibi. Biri olmadan, diğeri olmuyor. &Ouml;l&uuml;m kendi başına yok, Varlık kendi başına yok. &Ouml;l&uuml;m varken Hi&ccedil; de var. &Ouml;l&uuml;m yaşamı var edense, onu d&uuml;zenleyendir. Varlık&rsquo;ı d&uuml;zenleyense Hi&ccedil;&rsquo;tir. Varlık kendi başına sa&ccedil;malıktır. &Ouml;l&uuml;m bu sa&ccedil;malığın yokluğudur. Var olmak, aynı zamanda Birlikte-var olmak&rsquo;tır. Biricik ile Biricik. İle&rsquo;siz Varlık, Man&rsquo;ın Varlık&rsquo;tan kopuşuna benzer. İle ya da de/da Biricik&rsquo;in d&uuml;nyayı diğerleriyle &raquo;paylaşmasıdır&laquo;: Her Biricik bir diğeriyle ancak birlikte var olandır. Bu paylaşma eşit değildir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; her Biricik kendidir. Kendi olan, onlar alanına girmez. Eşitlik, eşitsizlik egemenliği gibi, dayanılmaz ve &ccedil;ekilmez bir zorbadır. Varoluş korkuda kendi başına ve yalın olmakla birlikte, Man&rsquo;ın tahakk&uuml;m&uuml;nden kurtulur. Bu da Tek&rsquo;i kendi olmasına g&ouml;t&uuml;r&uuml;r. Korku varoluşa sonlu olduğunu a&ccedil;ığa vurur, &ccedil;&uuml;nk&uuml; varoluş kendini korkuda &ouml;l&uuml;ml&uuml; Varlık olarak anlar. B&ouml;ylece neden Man&rsquo;ın tahakk&uuml;m&uuml;nde olduğunu anlar ve kendini bir b&uuml;t&uuml;nl&uuml;k olarak kavrar.</p>
+
+<p><strong>5.</strong></p>
+
+<p>D&uuml;nyaya giriş, d&uuml;nyadan &ccedil;ıkışı haber eder. Başlangı&ccedil;, sonun habercisidir. Hi&ccedil;, hem başlangı&ccedil; hem de sondur, ikisini birbirine bağlayansa Var olmak&rsquo;tır. Var olmanın putları Varlık&rsquo;ın &ouml;rt&uuml;s&uuml;d&uuml;r. Man &ouml;rt&uuml;d&uuml;r. D&uuml;nyaya giriş &uuml;cretsizdir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; Varlık-tır. Varlık, kendindedir: Varlık Hi&ccedil;&rsquo;tir. Hi&ccedil;&rsquo;in &uuml;creti yoktur. Hi&ccedil; &uuml;cretsizdir. Hi&ccedil;&rsquo;in &uuml;creti hi&ccedil;tir. Hi&ccedil;, kendinin nedenidir -asıl olandır. &Uuml;cret, var olmanın bedelidir -Varlık&rsquo;ın değil. Bedel kendi karşılığını aramaktır. Bedel kendi eşini bulma &ccedil;abasıdır. Var olmanın dayanılmazlığı kendi eşini bulamayışıdır. Bu acı onun bedelidir -işte. Var olmak kendi kopyasını yarattığı an, kendini aynada g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; an Varlık&rsquo;tan tamamen uzaklaşıp, kendini tamamen yok edecek.</p>
+
+<p><strong>6. (Sartre)</strong></p>
+
+<p>Varoluş bulaşıcıdır, her Tek&rsquo;in kaptığı bulaşıcı bir hastalık -salgın. Pekmez gibi yapışkan, estetiksel değeri sıfır, yapıştımı bir kez, bırakması m&uuml;mk&uuml;n değil, &ouml;l&uuml;me kadar beden, tin ve ruh onun k&ouml;lesidir. Tek&rsquo;in ayrılmazığı. K&ouml;şe bucak varoluştan ibaret, her şey var, her yer varoluşla kaplı. Gına! Ey varoluş! Nesin, kimsin sen? Ne istersin benden, ne ararsın? Sensiz olunmuyor, &ccedil;ek git. Bırak yakamı. &Ccedil;ek git, başımın belası! Var git, Varlık&rsquo;ın bulantısı. Sağım-solum varoluş, &ouml;n&uuml;m-arkam varoluş, i&ccedil;im-dışım varoluş. Yok mu senden kurtuluş? Her şey seninle yoğrulmuş, hayatın hamuru, &ccedil;ek git! Ey sa&ccedil;ma, nereden de musallat oldun! Niye varsın, niye Hi&ccedil; yok da sen varsın? Niye Hi&ccedil; değil de, bir şey var? Ey rastlantı, en b&uuml;y&uuml;k abuk-sabuk sensin; sa&ccedil;malığın k&ouml;keni sen, ne diye varsın? Ey boşluk, her şeyi yutmakla doyamayacak kadar bir ejderhasın sen, evren senin boşluğunu dolduramayacak kadar k&uuml;&ccedil;&uuml;k. Boşluğun ve doyumsuzluğun tek ilkesi sensin. Ey bulantı, yakaladın yine beni, her zamanki gibi boğacak kadar &ccedil;&ouml;kt&uuml;n yine gırtlağıma. Her eylemimde sen varsın. Sokakta, kafede, yatağımda, yazarken&hellip; Daha d&uuml;n seviştiğim kişiyle aramıza sen girdin. Dokunduğum et senin kokunu taşıyordu, &ccedil;ıplak bedenime &ccedil;amur gibi oturdun ve her zamanki gibi yine seninle birlikte hayvanlaştım. Seni en &ccedil;ok sevişirken duyumsuyorum, ka&ccedil;ınılması m&uuml;mk&uuml;n olmayan en b&uuml;y&uuml;k bulantı işte o an. Senin varlığın anlık değil, ebedi. Şu taş, şu toprak, şu ağa&ccedil;, şu kağıt senin eserin. Senin ifade edilemeyişin k&ouml;kl&uuml; bir acı. Sen s&ouml;zc&uuml;klerin &ouml;tesindesin, nedenin ve (sağlam) bir temelin yok senin. Biliyorum: senin d&uuml;nyan s&ouml;zc&uuml;klerin d&uuml;nyası değil. Sa&ccedil;ma olduğun kadar adsızsın. Bunu anladığımda başım d&ouml;n&uuml;yor, midem bulanıyor ve tekrarlıyorum: her seviştiğimde bu bulantı tinimi, bedenimi ve ruhumu aşıyor. Aşkın birlikte hayvanlaşmak olduğunu ve bundan daha farklı bir şey olamayacağını o an duyumsuyorum -işte. &Ccedil;amurda didişen domuzlar gibi seninle yoğruluyorum. Sa&ccedil;ma olduğun kadar da bir rastlantısın sen, benim gibi milyonlarca zavallı karıncayla birlikte atıldın evrenin boşluğuna; boşluk senin bir diğer adın. Seni rastlantı savıyla doldurmaya &ccedil;alışıyorum; oysa sen tam bir vakumsun. Dedim ya! Ve sen s&ouml;zc&uuml;klere sığmayacak kadar da m&uuml;kemmelsin, m&uuml;kemmel bir boşluk ve boşunasın. Evren varolanlar kalabalığıdır. Başım d&ouml;n&uuml;yor. Varlık&rsquo;ın &uuml;creti bulantıdır -işte.</p>
+
+<p><strong>7. (Stirner)</strong></p>
+
+<p>D&uuml;nyaya gelmek bir şans meselesidir, bu şans herkesin y&uuml;z&uuml;ne g&uuml;lmez. &Ccedil;ok &ccedil;ekici, b&uuml;y&uuml;leyici, kazanmadan elde edilen bu şans neredeyse hoş bir mucize kadar caziptir. Bu şans benim m&uuml;lkiyetimdir. &raquo;Hi&ccedil;bir şey benden &uuml;st&uuml;n değildir&laquo;, &ccedil;&uuml;nk&uuml; her şey benim m&uuml;lkiyetimdir. En az şu kağıt kadar yer ve g&ouml;k de benim olandır. Şu kadın, şu erkek, herkes benim hazzımın nesnesidir. Ne yazik ki, t&uuml;m hazlar gibi her şey ge&ccedil;icidir. M&uuml;lkiyetimde olmayan tek şey &ouml;l&uuml;md&uuml;r. Bir boşluk olan şu evreni ancak kendimle doldururum, &ccedil;&uuml;nk&uuml; ben, Hi&ccedil;&rsquo;im derken boş olduğumu asla s&ouml;ylemedim -bunda ısrarlıyım. Benim Hi&ccedil;&rsquo;im g&ouml;zle g&ouml;r&uuml;nen, elle tutulan bir Varlık&rsquo;tır. &Uuml;stelik kırıcı olan bu Hi&ccedil;, vakumu dolduracak kadar da yapıcıdır. D&uuml;nya benim d&uuml;nyamdır, gerisi yalan. Hi&ccedil;bir amacım yok benim, neredeyse bir bitki kadar yalın ve yaşam doluyum. Ancak benim bir m&uuml;lkiyet d&uuml;şk&uuml;n&uuml; oldugumu sanmayın -bunu da ısrarla s&ouml;yl&uuml;yorum. Her d&uuml;şk&uuml;nl&uuml;k beni tiksindirir. Meselemi Hi&ccedil;&rsquo;e bıraktığım i&ccedil;in, hi&ccedil;bir tutku umurumda değil. Ben tutkuların k&ouml;lesi değil, efendisiyim. Beni var eden benim, &ccedil;&uuml;nk&uuml; benim nedenim benim. Kimse benden sorumlu değil ve kimseden de ben sorumlu değilim. Bununla &ouml;zg&uuml;r olduğumu s&ouml;ylemiyorum, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k k&ouml;lelerin bir arzu ve tutkusudur, ben &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n nesnesi olacak kadar nesneci değilim. &Ouml;zg&uuml;rl&uuml;k benimle birlikte doğdu ama ben başkaları gibi &ouml;zg&uuml;r olmaya mahkum değilim. Ben &ouml;zg&uuml;rl&uuml;kten de arındım. Ben Biricik&rsquo;im.</p>
+
+<p><strong>8. Değil</strong></p>
+
+<p>Mir geht nichts &uuml;ber Mich!<br />
+Hi&ccedil;bir şey beni aşacak y&uuml;celikte değildir!<br />
+Hi&ccedil;bir şey, &ouml;n&uuml;nde, kendimi al&ccedil;altmamı gerektirecek bir y&uuml;celikte değildir!<br />
+Beni hi&ccedil;bir şey aşamaz!<br />
+Hi&ccedil;bir şey &ouml;zg&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;m&uuml; aşamaz!<br />
+Hi&ccedil;bir şey benden &uuml;st&uuml;n değildir!</p>
+
+<p><strong>8.1 Değil nedir?</strong></p>
+
+<p>Değil&rsquo;in bir şey olduğu ve olmadığı yargılama faaliyetiyle bilinir. Değil her zaman yargıyla bilinendir. Her zaman yargıyla bilinen Değil, sadece bir olumsuzluk belirtisidir. Değil, Hi&ccedil; &ouml;ncesi değil, sonrasıdır. Hi&ccedil;, Değil sonrası değil, &ouml;ncesidir. Hi&ccedil; ilkseldir, asıl olandır. Değil, Hi&ccedil;&rsquo;i yargılayabilir sadece. Hi&ccedil; yok demek gibi; Hi&ccedil; yok olandır gibi. Hi&ccedil; varolan değildir gibi. Hi&ccedil;bir şey benden &uuml;st&uuml;n değildir c&uuml;mlesi bir yargı s&ouml;z&uuml;d&uuml;r. Oysa meselemi Hi&ccedil;&rsquo;e bıraktım c&uuml;mlesi Hi&ccedil;&rsquo;e akar. Hi&ccedil; &ouml;nceldir, en &ouml;nce olandır. Hi&ccedil; var.</p>
+
+<p>Dilde olmayan, dil &ouml;tesi Hi&ccedil;, yargılamaz -yargılanamaz. Yargı dilde vardır. Hi&ccedil;bir şey, Hi&ccedil;&rsquo;i ifade edemez, &ccedil;&uuml;nk&uuml; Hi&ccedil;, hi&ccedil;tir. Hi&ccedil;, değiller. Değilleyen Hi&ccedil;&rsquo;tir. Değilleyen Hi&ccedil;, değiller. Hi&ccedil;&rsquo;i ancak Hi&ccedil; ifade eder. Hi&ccedil;, ifade edilebilen değildir; Hi&ccedil;, ifade edilemeyendir. Hi&ccedil;, hi&ccedil;tir.</p>
+
+<p><strong>9. Hi&ccedil;</strong></p>
+
+<p>Tek&rsquo;in ruh halini ifade edebilecek bir &ouml;zellik var. Bu &ouml;zelliğin adı var: Hi&ccedil;. Tek, inlerken, i&ccedil; sıkıntısı yaşarken, g&ouml;n&uuml;l darlığında kavrulurken, heves i&ccedil;inde ve heves dışında yoğrulurken, neşeden ve neşesizlikten kudururken, kasvet ve mel&acirc;l i&ccedil;inde kıvranırken hep Hi&ccedil; var. Hi&ccedil; her yerde var, Hi&ccedil;&rsquo;siz bir var&rsquo;dan s&ouml;zedemeyiz. Hi&ccedil;, olandır. Hi&ccedil;, Tek&rsquo;in ruhunun dışa yansıma bi&ccedil;imidir. Hi&ccedil;, insan ruhunun kapsamıdır, Tek&rsquo;in ruh halinin adıdır. İki dev kayayı birbirine bağlayan asırlık bir tahta k&ouml;pr&uuml;den u&ccedil;urumu g&ouml;rmek, Hi&ccedil;&rsquo;i duymaktır -işte. Ve Hi&ccedil; bu duyguyu yaşatandır -Hi&ccedil;, bu duygudur.</p>
+
+<p>Hi&ccedil;, şehvetimin adıdır, libidomun &ouml;teki adı. Acının doruğunda hi&ccedil;leşen Ben&rsquo;in inlemesidir Hi&ccedil;. Kıvamını bulma efk&acirc;rına kapıldığımda Hi&ccedil;&rsquo;i g&ouml;r&uuml;r&uuml;m; O, neşemle acımın kesiştiği noktadır.. Hi&ccedil;, realiteyi kucakladığı gibi, r&uuml;yaların sorumlusu da odur. Tek&rsquo;in r&uuml;yadaki ruh hali Hi&ccedil;&rsquo;in sahici ruh halidir. Hi&ccedil;, sanal realiteyle banal realitenin uzlaşımıdır aynı zamanda. Hi&ccedil;, evrendir, &ccedil;&uuml;nk&uuml; asıl olan hissiyat odur..G&ouml;n&uuml;l darlığından g&ouml;n&uuml;l ferahlığına kadar her his, Hi&ccedil;&rsquo;in bazen hafif bazen sert esen r&uuml;zg&acirc;rıyla &ccedil;alkalanan &ouml;l&uuml;m d&uuml;rt&uuml;s&uuml;n&uuml;n habercisidir.</p>
+