Arşiv tarihçesi

summaryrefslogtreecommitdiff
diff options
context:
space:
mode:
authorKara <kara@edu.wll.im>2024-05-20 11:17:16 +0000
committerKara <kara@edu.wll.im>2024-05-20 11:17:16 +0000
commit2635f73522494ab80619040b0f62447d9a7e063f (patch)
treefa099a7fa157acca9ca5c0d816aa19174501d4f2
parent16c2e884d7444a948b4ef6e9c4a7266e359dd84d (diff)
Edit: /library/halil-ibrahim-turkdogan-arzuhalim #163
* 2024-05-20T10:49:22 metin eklendi -- kara
-rw-r--r--h/hi/halil-ibrahim-turkdogan-arzuhalim.muse27
1 files changed, 19 insertions, 8 deletions
diff --git a/h/hi/halil-ibrahim-turkdogan-arzuhalim.muse b/h/hi/halil-ibrahim-turkdogan-arzuhalim.muse
index 438b840..d43cd12 100644
--- a/h/hi/halil-ibrahim-turkdogan-arzuhalim.muse
+++ b/h/hi/halil-ibrahim-turkdogan-arzuhalim.muse
@@ -1,16 +1,27 @@
-<p>İnsan meseleleri ile &uuml;st&uuml;me varma!</p>
+#title Arzuhalim
+#author Halil İbrahim Türkdoğan
+#source https://reznov.noblogs.org/arzuhalim/
+#lang tr
+#pubdate 2024-05-20T10:49:16
+#topics nihilizm, bireycilik, biricikçilik
-<p>Benim hi&ccedil;bir meselem yok, tek meselem meselemin olmayışıydı, onu da kaybettim. En b&uuml;y&uuml;k yenilgi budur ve b&uuml;y&uuml;k zafer de budur. İnsan meselelerini b&ouml;yle noktaladım &ndash;işte!</p>
-<p>Kendim olarak y&uuml;reğimde taşıdığım ve heyecanımı alevlendiren t&uuml;m d&uuml;ş&uuml;ncelerimi giysi gibi &uuml;zerimden atabilir ve aynı zamanda onların binlerce katını yeniden kazanabilirim, &ccedil;&uuml;nk&uuml; Ben, onların yaratıcısıyım. Ben her an yaratan ve her an imha edenim. Kimlikler adına kapışan d&uuml;nyada kimliksiz Kendimin tinsel ve tensel tadına her an biraz daha varmaktayım. &Ouml;l&uuml;m bilincinin yaratıcı hazzıyla Varlık&rsquo;ın her an&rsquo;ını t&uuml;keterek hi&ccedil;leşmekteyim.</p>
-<p>Kendi-Olan Ben, kimliklerin meydan cenginde yery&uuml;z&uuml;nde olanlara g&uuml;l&uuml;mseyerek g&ouml;zlerimi g&ouml;ky&uuml;z&uuml;ne dikiyorum, d&uuml;ş&uuml;nceler uğruna &ouml;lenlere olan bu yenilgimin zaferini kutluyorum.</p>
+İnsan meseleleri ile üstüme varma!
-<p>Hi&ccedil;bir kutsal duyguya, hi&ccedil;bir ilahi d&uuml;ş&uuml;nceye boyun eğmedim, t&uuml;m kutsallıklar basit insanların basit uğraşlarıdır; eskimiş giysilerimi yamalayarak yenileyemem ben, giyeceksem ancak yenisini ki, onu da tekrar &ccedil;ıkarmak i&ccedil;in. Hi&ccedil;bir kalıcılığım yoktur benim, her şeyim ge&ccedil;icidir; bunun bana verdiği duygu bazen melankolik de olsa, ona teslim olmuyorum, diğer anlardaki mutluluk sa&ccedil;an g&uuml;zel kahkahalarıma da teslim olmadığım gibi. Bir kadını severken unuttuğum ge&ccedil;iciliğim libidomun &ccedil;&ouml;z&uuml;l&uuml;ş&uuml;nde y&uuml;z&uuml;me &ccedil;arpıyor, o an i&ccedil;imden ısrarla &ccedil;ıkan kahkahalarım h&uuml;z&uuml;nle mutluluğun dost&ccedil;a yaşamalarına işarettir. Tıpkı kutsalla m&uuml;stehcenin dost&ccedil;a g&uuml;l&uuml;şleri gibi.</p>
+Benim hiçbir meselem yok, tek meselem meselemin olmayışıydı, onu da kaybettim. En büyük yenilgi budur ve büyük zafer de budur. İnsan meselelerini böyle noktaladım –işte!
-<p>Ustamdan &ouml;d&uuml;n&ccedil; aldığım &ldquo;Biricik&rdquo; s&ouml;zc&uuml;ğ&uuml;n&uuml; kendimce alevlendirdim, yaşantım şahidimdir, kendimin şahidiyim, başka şahit de kabul etmiyorum, &ccedil;&uuml;nk&uuml; başkası olamam. Bir Ben ile bir Sen arasındaki u&ccedil;uruma kendimi bıraktığım zamanlarda Sen ile eşleşerek kanatlarımı a&ccedil;ıyorum: Sana Beni tattırmak i&ccedil;in ve Bana Seni tattırmak i&ccedil;in. Bundan başka &ldquo;ile&rdquo; (ilişki) hazları&nbsp; sahte hazlardır, onları da tattım. Sahtenin i&ccedil;inde sahiyi g&ouml;rerek u&ccedil;urumlarda &ouml;lenleri &ouml;pt&uuml;m. Kimlik cesetleri arasında boğulmamak adına yaşamlarına son veren bu yarım sahiler ve yarım sahteler k&ouml;relmeye y&uuml;z tutmuş i&ccedil;sel alevlerini tutuşturamadan bu gezegenden ayrıldılar.</p>
+Kendim olarak yüreğimde taşıdığım ve heyecanımı alevlendiren tüm düşüncelerimi giysi gibi üzerimden atabilir ve aynı zamanda onların binlerce katını yeniden kazanabilirim, çünkü Ben, onların yaratıcısıyım. Ben her an yaratan ve her an imha edenim. Kimlikler adına kapışan dünyada kimliksiz Kendimin tinsel ve tensel tadına her an biraz daha varmaktayım. Ölüm bilincinin yaratıcı hazzıyla Varlık’ın her an’ını tüketerek hiçleşmekteyim.
+
+Kendi-Olan Ben, kimliklerin meydan cenginde yeryüzünde olanlara gülümseyerek gözlerimi gökyüzüne dikiyorum, düşünceler uğruna ölenlere olan bu yenilgimin zaferini kutluyorum.
+
+Hiçbir kutsal duyguya, hiçbir ilahi düşünceye boyun eğmedim, tüm kutsallıklar basit insanların basit uğraşlarıdır; eskimiş giysilerimi yamalayarak yenileyemem ben, giyeceksem ancak yenisini ki, onu da tekrar çıkarmak için. Hiçbir kalıcılığım yoktur benim, her şeyim geçicidir; bunun bana verdiği duygu bazen melankolik de olsa, ona teslim olmuyorum, diğer anlardaki mutluluk saçan güzel kahkahalarıma da teslim olmadığım gibi. Bir kadını severken unuttuğum geçiciliğim libidomun çözülüşünde yüzüme çarpıyor, o an içimden ısrarla çıkan kahkahalarım hüzünle mutluluğun dostça yaşamalarına işarettir. Tıpkı kutsalla müstehcenin dostça gülüşleri gibi.
+
+Ustamdan ödünç aldığım “Biricik” sözcüğünü kendimce alevlendirdim, yaşantım şahidimdir, kendimin şahidiyim, başka şahit de kabul etmiyorum, çünkü başkası olamam. Bir Ben ile bir Sen arasındaki uçuruma kendimi bıraktığım zamanlarda Sen ile eşleşerek kanatlarımı açıyorum: Sana Beni tattırmak için ve Bana Seni tattırmak için. Bundan başka “ile” (ilişki) hazları sahte hazlardır, onları da tattım. Sahtenin içinde sahiyi görerek uçurumlarda ölenleri öptüm. Kimlik cesetleri arasında boğulmamak adına yaşamlarına son veren bu yarım sahiler ve yarım sahteler körelmeye yüz tutmuş içsel alevlerini tutuşturamadan bu gezegenden ayrıldılar.
+
+Kaybedecek hiçbir şeyim yok, deseydi Diyojen, yerinde olmaz mıydı? Kaybedeceği hiçbir şeyi yokken dopdolu yaşadı. Bir paradoks mu bu? Hayır! Varoluşun tam yetkinliğe ulaşmasıdır. Peki, sahtenin taşıdığı enerji nedir? Sadece saplantı, başka hiçbir şey! İnsan meseleleri insanın kendine kurduğu ve içinden çıkamadığı gülünç tuzaklardır.
+
+Bu tuzakları kırmağa çağırıyorum seni, Sen kırabilensin ve yerine yenisini kurabilensin. İçine yerleşen uçurumlarına kapıldığında, bilirsin ki bunun bir çıkışı da var; ancak korkuyla savaşarak değil, onunla selamlaşarak hatta kucaklaşarak; korku senin dost olabileceğindir, eğer ondaki enerjinin Senin olduğunu görürsen. Sendeki güç Herşey’le oynayabilmektir, bu güç Senin Herşeye sahip olabileceğine ve Herşeyden uzaklaşabileceğine işarettir; demek ki tüm insan meseleleri bir oyuncunun birer oyunundan başka bir şey değildir. Bunu idrak ettiğinde Kendi’ni ışığa tutmuş olacaksın. Ölüm bilincin sana oynama sanatıyla Kendi’ni doğurmayı öğretiyor. Bunun ayırdına varmaktasın.
-<p>Kaybedecek hi&ccedil;bir şeyim yok, deseydi Diyojen, yerinde olmaz mıydı? Kaybedeceği hi&ccedil;bir şeyi yokken dopdolu yaşadı. Bir paradoks mu bu? Hayır! Varoluşun tam yetkinliğe ulaşmasıdır. Peki, sahtenin taşıdığı enerji nedir? Sadece saplantı, başka hi&ccedil;bir şey! İnsan meseleleri insanın kendine kurduğu ve i&ccedil;inden &ccedil;ıkamadığı g&uuml;l&uuml;n&ccedil; tuzaklardır.</p>
-<p>Bu tuzakları kırmağa &ccedil;ağırıyorum seni, Sen kırabilensin ve yerine yenisini kurabilensin. İ&ccedil;ine yerleşen u&ccedil;urumlarına kapıldığında, bilirsin ki bunun bir &ccedil;ıkışı da var; ancak korkuyla savaşarak değil, onunla selamlaşarak hatta kucaklaşarak; korku senin dost olabileceğindir, eğer ondaki enerjinin Senin olduğunu g&ouml;r&uuml;rsen. Sendeki g&uuml;&ccedil; Herşey&rsquo;le oynayabilmektir, bu g&uuml;&ccedil; Senin Herşeye sahip olabileceğine ve Herşeyden uzaklaşabileceğine işarettir; demek ki t&uuml;m insan meseleleri bir oyuncunun birer oyunundan başka bir şey değildir. Bunu idrak ettiğinde Kendi&rsquo;ni ışığa tutmuş olacaksın. &Ouml;l&uuml;m bilincin sana oynama sanatıyla Kendi&rsquo;ni doğurmayı &ouml;ğretiyor. Bunun ayırdına varmaktasın.</p>