Arşiv tarihçesi

summaryrefslogtreecommitdiff
path: root/t
diff options
context:
space:
mode:
authorKara <kara@edu.wll.im>2024-05-19 21:10:36 +0000
committerKara <kara@edu.wll.im>2024-05-19 21:10:36 +0000
commiteb016138d2c25c29fbf9b49d035d1d4f1c7bdfbf (patch)
tree4d2fb3af2f1308d69ca6b1b80028442ce4eb11e1 /t
parentd6d22cdd0f6f1d27fed2e9c67a3dd8e743a25051 (diff)
Published: /library/theodore-john-kaczynski-sistemin-en-etkileyici-numarasi #138
* 2024-05-19T21:10:11 metin eklendi -- kara
Diffstat (limited to 't')
-rw-r--r--t/tj/theodore-john-kaczynski-sistemin-en-etkileyici-numarasi.muse14
1 files changed, 9 insertions, 5 deletions
diff --git a/t/tj/theodore-john-kaczynski-sistemin-en-etkileyici-numarasi.muse b/t/tj/theodore-john-kaczynski-sistemin-en-etkileyici-numarasi.muse
index 2728b9a..bb51033 100644
--- a/t/tj/theodore-john-kaczynski-sistemin-en-etkileyici-numarasi.muse
+++ b/t/tj/theodore-john-kaczynski-sistemin-en-etkileyici-numarasi.muse
@@ -7,13 +7,17 @@
+
+<quote>
Teknik zorunlulukların şekillendirdiği toplumun en büyük lüksü faydasız başkaldırışların ve kabullenmiş gülücüklerin fazlalığı olacaktır.
Jacques Ellul [1]
+</quote>
+
Sistem günümüzün sözde devrimcilerine ve isyancılarına bir numara yapıyor. Numara o kadar ince ki, eğer bilinçli bir şekilde planlansaydı matematiksel zarefeti için takdir edilmesi gerekirdi.
-<strong>1. Sistem Ne Değil</strong>
+* <strong>1. Sistem Ne Değil</strong>
Sistem’in ne olmadığını açıklayarak başlayalım. Sistem George W. Bush ve danışmanları ve atadıkları değil, eylemcilere kötü davranan polisler değil, çokuluslu şirketlerin CEOları değil, ve laboratuvarlarında yaşayan şeylerin genleriyle oynayan Frankensteinlar değil. Bütün bu insanlar Sistem’in hizmetkârları, fakat bizzat sistemi oluşturmuyorlar. Bilhassa, bu insanların şahsi değerleri, tutumları, inançları ve davranışları Sistem’in ihtiyaçlarıyla muazzam bir çatışma içerisinde olabilir.
@@ -37,7 +41,7 @@ Sistem ezik, pasif, evcil, uysal ve itaatkâr bir nüfusa ihtiyaç duyar. Sosyal
Doğal olarak, geleneksel ırksal ve etnik çatışmalar yavaşça ölüyor, maçoluk, saldırganlık, ve şiddetli dürtüler kolayca bastırılamıyor, ve cinsel kimliklere karşı tutumlar bir gecede dönüştürülemiyor. Bu nedenle bu değişimlere direnen pek çok birey var, ve Sistem direnişlerinin üstesinden gelme problemiyle karşı karşıya. [3]
-<strong>2. Sistem İsyan Dürtüsünü Nasıl Sömürüyor</strong>
+* <strong>2. Sistem İsyan Dürtüsünü Nasıl Sömürüyor</strong>
Hepimiz modern toplumda sıkı bir kurallar ve düzenlemeler ağıyla kuşatılmış durumdayız. Şirketler, hükümetler, sendikalar, üniversiteler, kiliseler, ve politik partiler gibi büyük örgütlenmelerin merhametindeyiz ve sonuç olarak güçsüzüz. Köleleğin, güçsüzlüğün ve Sistem’in bize yaptığı diğer saygısızlıkların soncu olarak başkaldırmaya neden olan yaygın bir memnuniyetsizlik hakim. Ve işte burası Sistem’in en etkileyici oyununu oynadığı nokta: Görkemli bir aldatmacayla, isyanı kendi avantajına çeviriyor.
@@ -55,7 +59,7 @@ Böylelikle aktivistler Sistem’e başkaldırdıkları yanılsamasını sürdü
Fakat aktivistler yalnızca Sistem’in uygulatıcıları olarak davranmıyorlar. Ayrıca dikkatleri Sistem’den ve kurumlarından uzak tutan bir yıldırımsavar olarak hizmet ediyorlar. Örneğin, kadınları evden çıkarıp işyerine koymak Sistem’in avantajınaydı. Elli yıl önce, eğer hükümet veya medya aracılığıyla Sistem, kadınların hayatlarını evlerine değil de kariyerlerine odaklamalarını kabul edilebilir yapmak adına beklenmedik bir propagandaya başlasaydı, bu değişime karşı direnç yaygın bir huzursuzluğa sebep olurdu. Gerçekte olan ise, bu değişimlere Sistem’in güvenli bir mesafeden takip ettiği radikal feministler önayak oldu. Toplumun daha muhafazakâr üyelerinde oluşan hınç Sistem ve kurumlarındansa bu radikal feministlere yöneldi, zira Sistem’in desteklediği değişimler feministler tarafından öne sürülen değişimlerden daha yavaş ve ılımlı göründü, ve hatta bu görece yavaş değişimler bile Sistem’e radikaller tarafından zorlanıyormuş gibi görünmüştü.
-<strong>3. Sistem’in En Etkileyici Numarası</strong>
+* <strong>3. Sistem’in En Etkileyici Numarası</strong>
Yani, özetle, Sistem’in en etkileyici numarası bu:
@@ -89,7 +93,7 @@ Bu tarz süreçle, Sistem’e zararlı olan isyan hareketleri olumsuz propaganda
Genç insanların öğretmenleri oldukları için, Sistem’e numarasını gençliğe uygulamasında yardımcı oluyorlar, gençlerin isyankâr dürtülerini stantart hedeflere yönlendiriyorlar: ırkçılık, sömürgecilik, kadınların sorunları, vs. Üniversite öğrencisi olmayan gençler, medya aracılığıyla veya bireysel temasla, öğrencilerin isyan ettiği “sosyal adalet” konuları öğreniyorlar ve onları taklit ediyorlar. Böylelikle, akranları örnek almakla gelişen –saç ve giyim stilleri gibi- ve klişileşmiş bir başkaldırıya dayanan bir gençlik kültürü oluşuyor.
-<strong>4. Numara Mükemmel Değil</strong>
+* <strong>4. Numara Mükemmel Değil</strong>
Doğal olarak, Sistem’in numarası mükemmel işlemiyor. “Aktivist” topluluk tarafından benimsenmiş bütün konumlar Sistem’in ihtiyaçlarıyla uyumlu değil. Bu bağlamda, Sistem’in karşılaştığı en büyük sorun Sistem’in kullanmak zorunda olduğu iki farklı propaganda tipiyle ilgili, bütünleştirme propagandası ve ajitasyon propagandası. [4]
@@ -109,7 +113,7 @@ Ne olursa olsun, Sistem’in numarasının orda ya da burda geri tepmesi bir bü
Kabul edilmeli ki, burada bahsedilen numara toplumumuzdaki isyankâr dürtülerinin aldığı yönü belirlemedeki tek etken değil. Günümüzde birçok kişi zayıf ve güçsüz hissediyor (gerçekten de Sistem bizi zayıf ve güçsüz yapıyor), ve takıntılı bir şekilde kendisini kurbanlarla, zayıf ve baskı altındakilerle özdeşleştiriyor. Irkçılık, cinsiyetçilik, homofobi ve yeni sömürgecilik gibi mağduriyet konularının standart aktivist konuları olmasının bir sebebi de bu.
-<strong>5. Bir Örnek</strong>
+* <strong>5. Bir Örnek</strong>
Yanımda entellektüellerin uyumculuğu modern toplumun eleştirisi şekline gizleyerek Sistem’e numarasında nasıl yardımcı olduğunu gösteren güzel örneklerin bulunduğu bir antropoloji ders kitabı var. [5] Bu örneklerin en tatlısı 132-36 sayfalarında bulunuyor, yazar, “uyarlanmış” biçimde, interseks olan (erkek ve kadın fiziksel karekteristikleriyle doğmuş birisi) Rhonda Kay Villiamson’a ait bir makaleyi alıntılıyor.