Arşiv tarihçesi

summaryrefslogtreecommitdiff
path: root/v
diff options
context:
space:
mode:
Diffstat (limited to 'v')
-rw-r--r--v/vd/vahsiye-donus-projesi-teknolojiye-elestirel-bir-bakis.muse35
1 files changed, 23 insertions, 12 deletions
diff --git a/v/vd/vahsiye-donus-projesi-teknolojiye-elestirel-bir-bakis.muse b/v/vd/vahsiye-donus-projesi-teknolojiye-elestirel-bir-bakis.muse
index 9e6e172..3ff5085 100644
--- a/v/vd/vahsiye-donus-projesi-teknolojiye-elestirel-bir-bakis.muse
+++ b/v/vd/vahsiye-donus-projesi-teknolojiye-elestirel-bir-bakis.muse
@@ -1,24 +1,35 @@
-<p>&ldquo;Teknolojiyi eleştirmek demek, &hellip; onu basit&ccedil;e makinaların montajlanması [biraraya getirilmesi] olarak değil, toplumsal bir ilişki, bir sistem olarak ele almak; onun genel &ccedil;atısını ele almak demektir. Bu, teknolojik aracın onu &uuml;reten toplumu yansıttığını, ve onun [teknolojinin] temerk&uuml;z etmesinin [ing. introduction] bireyler arasındaki ilişkileri değiştirdiğini anlamak demektir. Teknolojiyi eleştirmek demek, insani faaliyetinin k&acirc;ra tabi kılınmasını reddetmek demektir.&rdquo;</p>
+#title Teknolojiye Eleştirel Bir Bakış
+#author Vahşiye Dönüş Projesi
+#source https://reznov.noblogs.org/teknolojiye-elestirel-bir-bakis/
+#lang tr
+#pubdate 2024-05-20T09:16:51
+#topics uygarlık karşıtlığı, teknoloji karşıtlığı
-<p>&ndash; Daggers Drawn&rsquo;dan</p>
-<p>Teknoloji, i&ccedil;inde geliştiği d&uuml;zenin toplumsal ilişkilerinden bağımsız olarak, bir boşlukta gelişmez. [Teknoloji] bağlamın [ona anlam kazandıran koşulların] bir &uuml;r&uuml;n&uuml;d&uuml;r, ve bu nedenle ka&ccedil;ınılmaz olarak bu bağlamı yansıtır. Bu nedenle, teknolojinin tarafsız [n&ouml;tr] olduğu iddiası tamamen temelsizdir. Mevcut toplumsal d&uuml;zenin yeniden &uuml;retilmesini garanti altına almak amacıyla geliştirilen diğer sistemlerden &ndash;h&uuml;k&uuml;met, meta değişimi, evlilik ve aile, &ouml;zel m&uuml;lkiyet &hellip;&ndash; daha fazla tarafsız olamaz. B&ouml;ylece, ciddi bir devrimci analizin teknolojinin eleştirel bir değerlendirmesini i&ccedil;ermesi zorunlu olarak gerekir.</p>
-<p>Teknolojiyle, basit&ccedil;e bireysel varlıklar olarak ara&ccedil;ları, makinaları veya hatta &ldquo;makina montajlanması&rdquo;nı kast etmiyorum; aksine [toplumsal ilişkilerin] &ouml;mr&uuml;n&uuml; uzatan ve ilerleten, toplumsal ilişkileri yeniden &uuml;retmek amacıyla tasarlanmış, b&uuml;t&uuml;nleşmiş bir teknikler, makinalar, insanlar ve maddeler sisteminden bahsediyorum. Başlangı&ccedil;tan itibaren a&ccedil;ık olmak i&ccedil;in, ben toplumsal ilişkileri teknolojinin &uuml;rettiğini s&ouml;ylemiyorum; ama, [teknolojinin] hakim sistemin gereksinimleriyle uyumlu olarak [toplumsal ilişkileri] yeniden &uuml;retmek &uuml;zere tasarlandığını s&ouml;yl&uuml;yorum.</p>
+“Teknolojiyi eleştirmek demek, … onu basitçe makinaların montajlanması [biraraya getirilmesi] olarak değil, toplumsal bir ilişki, bir sistem olarak ele almak; onun genel çatısını ele almak demektir. Bu, teknolojik aracın onu üreten toplumu yansıttığını, ve onun [teknolojinin] temerküz etmesinin [ing. introduction] bireyler arasındaki ilişkileri değiştirdiğini anlamak demektir. Teknolojiyi eleştirmek demek, insani faaliyetinin kâra tabi kılınmasını reddetmek demektir.”
-<p>Kapitalizmin toplumsal ilişkilere hakim olmasından &ouml;nce, ara&ccedil;lar, teknikler ve hatta pek&ccedil;ok makina yaratılmış ve belirli işlere uygulanmaktaydı. Hatta kelimenin tam anlamıyla teknolojik olarak nitelendirilebilecek, sistematik teknik ve makina uygulamaları bile vardı. Bunun &ccedil;oğunlukla tam da iktidarın katı bir d&uuml;zene ihtiyacı olduğu yerlerde &ndash;manastırlarda, engizisyonun işkence odalarında, kadırgalarda [savaş gemilerinde], iktidar i&ccedil;in yaratılan anıtlarda, hanedanlık &Ccedil;in&rsquo;i gibi g&uuml;&ccedil;l&uuml; imparatorlukların b&uuml;rokratik, askeri ve polisiye yapılarında&ndash; kullanıldığına g&ouml;rmek olduk&ccedil;a ilgin&ccedil;. Ancak bunlar, kendi başlarına veya kendi k&uuml;&ccedil;&uuml;k toplulukları i&ccedil;inde yarattıkları ara&ccedil; ve teknikleri kullanma eğilimine sahip olan b&uuml;y&uuml;k bir halk kitlesinin g&uuml;nl&uuml;k yaşamı a&ccedil;ısından, olduk&ccedil;a &ccedil;evreseldiler [marjinaldiler].</p>
+– Daggers Drawn’dan
-<p>Kapitalizmin y&uuml;kselişiyle beraber, kaynakların b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;ekte &ccedil;ıkarımı ve işlenmesi gereksinimi, o zamana değin topluluk&ccedil;a paylaşılan [bu kaynaklara] gelişmekte olan kapitalist sınıf tarafından kanlı ve acımasız bir şekilde el konulmasına; ve emek de dahil olmak &uuml;zere kaynakların kullanımındaki azami etkinliğe erişilmesine imkan verecek, gittik&ccedil;e daha fazla entegre hale gelen teknolojik bir sistemin geliştirilmesine yol a&ccedil;tı. Bu sistemin ama&ccedil;ları, kaynakların &ccedil;ıkarılması ve işlenmesindeki etkinliği &ccedil;oğaltmak ve s&ouml;m&uuml;r&uuml;lenler &uuml;zerindeki kontrol&uuml; arttırmaktı.</p>
+Teknoloji, içinde geliştiği düzenin toplumsal ilişkilerinden bağımsız olarak, bir boşlukta gelişmez. [Teknoloji] bağlamın [ona anlam kazandıran koşulların] bir ürünüdür, ve bu nedenle kaçınılmaz olarak bu bağlamı yansıtır. Bu nedenle, teknolojinin tarafsız [nötr] olduğu iddiası tamamen temelsizdir. Mevcut toplumsal düzenin yeniden üretilmesini garanti altına almak amacıyla geliştirilen diğer sistemlerden –hükümet, meta değişimi, evlilik ve aile, özel mülkiyet …– daha fazla tarafsız olamaz. Böylece, ciddi bir devrimci analizin teknolojinin eleştirel bir değerlendirmesini içermesi zorunlu olarak gerekir.
-<p>End&uuml;striyel tekniklerin ilk uygulamaları ticari gemicilikte, askeri gemilerde ve plantasyonlarda [b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;ekli tarım alanları] ger&ccedil;ekleşti. O zamanlar gelişebilen bu en sonraki [plantasyonlar], k&acirc;r ama&ccedil;lı b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;ekli &ccedil;ift&ccedil;ilik yapılan yeni bir sistemdi. [Bu sistem], ağır işlerde &ccedil;alışmaya zorlanan bol miktardaki s&ouml;zleşmeli [ing. indentured, bağıtlı] hizmetkar ve su&ccedil;lunun ortaya &ccedil;ıkmasını sağlayan, k&ouml;yl&uuml;lerin &ndash;&ouml;zellikle de Britanya&rsquo;da&ndash; m&uuml;lks&uuml;zleştirilmesi [topraksızlaştırılması] ve insanları evlerinden kopararak hizmetkarlığa zorlayan Afrika k&ouml;le ticaretinin gelişmesi sonucunda gelişebilmişti. İlki de [ticari gemicilik] keza b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de s&ouml;m&uuml;r&uuml;len sınıfların m&uuml;lks&uuml;zleştirilmesine dayanıyordu &ndash;pek&ccedil;okları ka&ccedil;ırılıyor ve gemilerde &ccedil;alışmaya zorlanıyordu. Bu bağlamda dayatılan bir end&uuml;striyel sistem, iş&ccedil;ilerin bir makinanın dişlilerini oluşturduğu ve birinin dahi kendine d&uuml;şeni yapmamasının işin t&uuml;m&uuml;n&uuml; riske atacağı, işin eşg&uuml;d&uuml;ml&uuml;l&uuml;ğ&uuml; y&ouml;nteminde olduğu &uuml;zere mam&uuml;l [imal edilmiş] makinalar montajından temellenmemektedir.</p>
+Teknolojiyle, basitçe bireysel varlıklar olarak araçları, makinaları veya hatta “makina montajlanması”nı kast etmiyorum; aksine [toplumsal ilişkilerin] ömrünü uzatan ve ilerleten, toplumsal ilişkileri yeniden üretmek amacıyla tasarlanmış, bütünleşmiş bir teknikler, makinalar, insanlar ve maddeler sisteminden bahsediyorum. Başlangıçtan itibaren açık olmak için, ben toplumsal ilişkileri teknolojinin ürettiğini söylemiyorum; ama, [teknolojinin] hakim sistemin gereksinimleriyle uyumlu olarak [toplumsal ilişkileri] yeniden üretmek üzere tasarlandığını söylüyorum.
-<p>Ancak, bu sistemin, sistemin kendisini tehdit eden bazı belirli y&ouml;nleri vardı. Farklı bilgi ve deneyimlere sahip &ccedil;eşitli m&uuml;lks&uuml;zleştirilmiş grupları biraraya getiren plantasyon sistemi, yasadışı bir birlik ve ortaklaşa bir ayaklanma i&ccedil;in zemin hazırlayabilecek etkileşimlere fırsat yarattı. Keza gemilerde k&ouml;lelere benzer bir durumda yaşayan gemiciler, farklı yerler arasında bir &ccedil;eşit m&uuml;lks&uuml;zleştirilenler arası enternasyonalizm yaratacak bir iletişim aracı işlevi g&ouml;rd&uuml;ler. Kuzey Atlantik sahillerinde 1600 ve 1700&rsquo;lerde farklı ırklardan m&uuml;lks&uuml;zleştirilmişlerin dahil olduğu, yasadışı birlikler ve ayaklanmalar sicili olduk&ccedil;a esinlendiricidir; ancak, bu aynı zamanda kapitalizmi tekniklerini daha da geliştirmeye zorlamıştır. Irk&ccedil;ı ideoloji ve işb&ouml;l&uuml;m&uuml; [ing. division of labor] bileşimi, siyah k&ouml;lelerle Avrupa k&ouml;kenli s&ouml;zleşmeli hizmetkarlar arasındaki bir u&ccedil;urum yaratmak &uuml;zere kullanıldı. Bunun yanısıra, sermaye &ndash;her ne kadar ekonomik olduğu kadar toplumsal nedenlerle&ndash; malların ve kaynakların taşınması olmadan yapamasa da, [sermaye] b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;ekte satmak &uuml;zere kaynakların imalat yoluyla metalara d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lmesine ağırlık vermeye başladı.</p>
+Kapitalizmin toplumsal ilişkilere hakim olmasından önce, araçlar, teknikler ve hatta pekçok makina yaratılmış ve belirli işlere uygulanmaktaydı. Hatta kelimenin tam anlamıyla teknolojik olarak nitelendirilebilecek, sistematik teknik ve makina uygulamaları bile vardı. Bunun çoğunlukla tam da iktidarın katı bir düzene ihtiyacı olduğu yerlerde –manastırlarda, engizisyonun işkence odalarında, kadırgalarda [savaş gemilerinde], iktidar için yaratılan anıtlarda, hanedanlık Çin’i gibi güçlü imparatorlukların bürokratik, askeri ve polisiye yapılarında– kullanıldığına görmek oldukça ilginç. Ancak bunlar, kendi başlarına veya kendi küçük toplulukları içinde yarattıkları araç ve teknikleri kullanma eğilimine sahip olan büyük bir halk kitlesinin günlük yaşamı açısından, oldukça çevreseldiler [marjinaldiler].
-<p>Metaların &uuml;retiminde k&uuml;&ccedil;&uuml;k &ouml;l&ccedil;ekli zanaatkarlara dayanılması, pek&ccedil;ok nedenle sermaye i&ccedil;in tehlike oluşturuyordu. Ekonomik olarak, yavaştı ve etkin değildi; ve y&ouml;netici sınıfların eline yeterince k&acirc;r bırakmıyordu. Ama daha &ouml;nemlisi, zanaatkarların g&ouml;rece bağımsız olmaları onların kontrol edilmesini g&uuml;&ccedil;leştiriyordu. Kendi &ccedil;alışma saatlerini, kendi &ccedil;alışma hızlarını vb. kendileri belirliyorlardı. B&ouml;ylece, gemilerde ve plantasyonlarda olduk&ccedil;a etkin olduğunu ispatlayan fabrika sistemi, metaların imal edilmesine de uygulandı.</p>
+Kapitalizmin yükselişiyle beraber, kaynakların büyük ölçekte çıkarımı ve işlenmesi gereksinimi, o zamana değin toplulukça paylaşılan [bu kaynaklara] gelişmekte olan kapitalist sınıf tarafından kanlı ve acımasız bir şekilde el konulmasına; ve emek de dahil olmak üzere kaynakların kullanımındaki azami etkinliğe erişilmesine imkan verecek, gittikçe daha fazla entegre hale gelen teknolojik bir sistemin geliştirilmesine yol açtı. Bu sistemin amaçları, kaynakların çıkarılması ve işlenmesindeki etkinliği çoğaltmak ve sömürülenler üzerindeki kontrolü arttırmaktı.
-<p>Yani, end&uuml;striyel sistem basit&ccedil;e (ve hatta esas olarak bile) metaların imal edilmesinde daha etkin olduğu i&ccedil;in geliştirilmemiştir. Kapitalistler metaların bu şekilde imal edilmesiyle &ouml;zel olarak ilgili değillerdi. Onlar daha ziyade; basit&ccedil;e sermayenin yayılması, k&acirc;r yaratılması ve refah ve iktidar &uuml;zerindeki kontrollerini devam ettirme s&uuml;recinin bir par&ccedil;ası olarak metaları imal ediyorlardı. B&ouml;ylece, fabrika sistemi &ndash;ki bildiğimiz &uuml;zere teknoloji demek olan tekniklerin, makinaların, ara&ccedil;ların, insanların ve kaynakların b&uuml;t&uuml;nleşmesi [yekpare bir b&uuml;t&uuml;n haline gelmesi]&ndash; &uuml;retim s&uuml;recinin en devamsız [salınımlı, d&uuml;zensiz] kısmını &ndash;yani, insan emeğini&ndash; kontrol etmenin bir yolu olarak geliştirildi. Aslında fabrika, &ndash;insani kısımlarda dahil olmak &uuml;zere&ndash; herr bir kısmın diğer kısımlarla i&ccedil;sel olarak bağlantılı olduğu devasa bir makina olarak şekillendirildi. Sınıf m&uuml;cadelesinin sistemdeki zayıflıkları g&ouml;sterdiği &uuml;zere, bu s&uuml;recin m&uuml;kemmelleştirilmesi zaman almasına rağmen, bu merkezi ama&ccedil; başlangıcından itibaren end&uuml;striyel teknolojiye i&ccedil;kindi; &ccedil;&uuml;nk&uuml;, [end&uuml;striyel teknolojinin] gerisinde yatan neden buydu. Ludditler [19uncu y&uuml;zyılda İngiltere&rsquo;de makinaların iş&ccedil;ilerin zararına olduğuna inananlara verilen ad, makinaları kırmalarıyla tanınırlar] de bunun farkındaydı, ve bu onların m&uuml;cadelesinin kaynağını oluşturuyordu.</p>
+Endüstriyel tekniklerin ilk uygulamaları ticari gemicilikte, askeri gemilerde ve plantasyonlarda [büyük ölçekli tarım alanları] gerçekleşti. O zamanlar gelişebilen bu en sonraki [plantasyonlar], kâr amaçlı büyük ölçekli çiftçilik yapılan yeni bir sistemdi. [Bu sistem], ağır işlerde çalışmaya zorlanan bol miktardaki sözleşmeli [ing. indentured, bağıtlı] hizmetkar ve suçlunun ortaya çıkmasını sağlayan, köylülerin –özellikle de Britanya’da– mülksüzleştirilmesi [topraksızlaştırılması] ve insanları evlerinden kopararak hizmetkarlığa zorlayan Afrika köle ticaretinin gelişmesi sonucunda gelişebilmişti. İlki de [ticari gemicilik] keza büyük ölçüde sömürülen sınıfların mülksüzleştirilmesine dayanıyordu –pekçokları kaçırılıyor ve gemilerde çalışmaya zorlanıyordu. Bu bağlamda dayatılan bir endüstriyel sistem, işçilerin bir makinanın dişlilerini oluşturduğu ve birinin dahi kendine düşeni yapmamasının işin tümünü riske atacağı, işin eşgüdümlülüğü yönteminde olduğu üzere mamül [imal edilmiş] makinalar montajından temellenmemektedir.
+
+Ancak, bu sistemin, sistemin kendisini tehdit eden bazı belirli yönleri vardı. Farklı bilgi ve deneyimlere sahip çeşitli mülksüzleştirilmiş grupları biraraya getiren plantasyon sistemi, yasadışı bir birlik ve ortaklaşa bir ayaklanma için zemin hazırlayabilecek etkileşimlere fırsat yarattı. Keza gemilerde kölelere benzer bir durumda yaşayan gemiciler, farklı yerler arasında bir çeşit mülksüzleştirilenler arası enternasyonalizm yaratacak bir iletişim aracı işlevi gördüler. Kuzey Atlantik sahillerinde 1600 ve 1700’lerde farklı ırklardan mülksüzleştirilmişlerin dahil olduğu, yasadışı birlikler ve ayaklanmalar sicili oldukça esinlendiricidir; ancak, bu aynı zamanda kapitalizmi tekniklerini daha da geliştirmeye zorlamıştır. Irkçı ideoloji ve işbölümü [ing. division of labor] bileşimi, siyah kölelerle Avrupa kökenli sözleşmeli hizmetkarlar arasındaki bir uçurum yaratmak üzere kullanıldı. Bunun yanısıra, sermaye –her ne kadar ekonomik olduğu kadar toplumsal nedenlerle– malların ve kaynakların taşınması olmadan yapamasa da, [sermaye] büyük ölçekte satmak üzere kaynakların imalat yoluyla metalara dönüştürülmesine ağırlık vermeye başladı.
+
+Metaların üretiminde küçük ölçekli zanaatkarlara dayanılması, pekçok nedenle sermaye için tehlike oluşturuyordu. Ekonomik olarak, yavaştı ve etkin değildi; ve yönetici sınıfların eline yeterince kâr bırakmıyordu. Ama daha önemlisi, zanaatkarların görece bağımsız olmaları onların kontrol edilmesini güçleştiriyordu. Kendi çalışma saatlerini, kendi çalışma hızlarını vb. kendileri belirliyorlardı. Böylece, gemilerde ve plantasyonlarda oldukça etkin olduğunu ispatlayan fabrika sistemi, metaların imal edilmesine de uygulandı.
+
+Yani, endüstriyel sistem basitçe (ve hatta esas olarak bile) metaların imal edilmesinde daha etkin olduğu için geliştirilmemiştir. Kapitalistler metaların bu şekilde imal edilmesiyle özel olarak ilgili değillerdi. Onlar daha ziyade; basitçe sermayenin yayılması, kâr yaratılması ve refah ve iktidar üzerindeki kontrollerini devam ettirme sürecinin bir parçası olarak metaları imal ediyorlardı. Böylece, fabrika sistemi –ki bildiğimiz üzere teknoloji demek olan tekniklerin, makinaların, araçların, insanların ve kaynakların bütünleşmesi [yekpare bir bütün haline gelmesi]– üretim sürecinin en devamsız [salınımlı, düzensiz] kısmını –yani, insan emeğini– kontrol etmenin bir yolu olarak geliştirildi. Aslında fabrika, –insani kısımlarda dahil olmak üzere– herr bir kısmın diğer kısımlarla içsel olarak bağlantılı olduğu devasa bir makina olarak şekillendirildi. Sınıf mücadelesinin sistemdeki zayıflıkları gösterdiği üzere, bu sürecin mükemmelleştirilmesi zaman almasına rağmen, bu merkezi amaç başlangıcından itibaren endüstriyel teknolojiye içkindi; çünkü, [endüstriyel teknolojinin] gerisinde yatan neden buydu. Ludditler [19uncu yüzyılda İngiltere’de makinaların işçilerin zararına olduğuna inananlara verilen ad, makinaları kırmalarıyla tanınırlar] de bunun farkındaydı, ve bu onların mücadelesinin kaynağını oluşturuyordu.
+
+Kapitalizmde geliştirilen teknolojinin, kesinlikle kapitalist yönetici sınıfın hayatlarımız üzerindeki kontrollerini devamlı kılmak ve arttırmak üzere geliştirildiklerini fark edersek, işyerlerindeki sınıf mücadelesine yönelik olarak geliştirilmeyen teknik ilerlemelerin sıklıkla askeri ve denetleme tekniklerinde olması hiç de şaşırtıcı olmaz. Sibernetik ve elektronik, bilginin daha önce bilinmeyen düzeylerde toplanması ve depolanmasını sağlıyor; giderek daha fazla yoksullaşan ve potansiyel olarak isyankarlaşan dünya nüfusunun çok daha fazla gözetlenmesini mümkün kılıyor. Keza bunlar, yöneticilerin kontrolü hiç kaybetmeden iktidarı merkesizleştirmesine imkan tanıyor –kontrol tam olarak, geliştirilen teknolojik sistemin içinde bulunuyor. Tabii ki tüm toplumsal yüzeyi kontrol etmek üzere atılan bu ağ, aynı zamanda bunun oldukça kırılgan olduğu anlamına da geliyor. Her yerde zayıf bağlantılar var, ve yaratıcı asiler bunları buluyor. Ancak mümkün olduğunca bütünü kontrol etme gereksinimi; zayıf bağlantıları yeterince çabuk bir şekilde onarabileceklerini umarak, düzenin yöneticilerini bu riskleri kabule zorluyor.
+
+Böylece bildiğimiz haliyle teknoloji; tekniklerin, makinaların, insanların ve kaynakların entegre endüstriyel sistemi, tarafsız [nötr] değildir. Yönetici sınıfın çıkarları doğrultusunda yaratılmış; asla bizim gereksinim ve arzularımıza hizmet etmeyi amaçlamayan, aksine hakim düzenin kontrolünü daimi kılmayı ve çoğaltmayı amaçlayan özel bir araçtır. Anarşistlerin çoğu devletin, özel mülkiyetin, meta sisteminin, ataerkil ailenin ve örgütlenmiş dinin içsel olarak tahakkümcü kurumlar ve sistemler olduklarını; ve kendi uygun gördüğümüz bir şekilde yaşamlarımızı belirlemekte özgür olacağımız bir dünya yaratmak istiyorsak yıkılmaları gerektiğini kabul eder. Aynı anlayışın endüstriyel teknolojik sisteme uygulanmaması gariptir. Fabrikaların hiçbir tür bireysel girişime alan bırakmadığı, iletişime her polis ajanının erişebildiği ve onun nasıl kullanılabileceğini saptadığı devasa sistemler ve ağlar [ing. networks] tarafından hakim olunduğu, bir bütün olarak teknolojik sistemlerin insanlara gereksinimin ellerden ve gözlerden, bakım yapan işçilerden ve kalite kontrol müfettişlerinden daha fazla olmadığı bu çağda bile; “üretim araçlarının ele geçirilmesi” çağrısında bulunan anarşistler hala var. Ancak, bildiğimiz teknolojik sistemin bizzat kendisi tahakküm yapılarının bir parçasıdır. Sermaye tarafından sömürülenlerin daha etkin bir şekilde kontrol edilmesi için yaratılmıştır. Hayatlarımızı geri almak için, bu teknolojik sistem –devlet gibi, sermayenin kendisi gibi– yıkılmalıdır. Özel araçlar ve teknikler söz konusu olunca, bunun anlamı tahakküm dünyasına karşı sürdürdüğümüz mücadelemiz içinde belirlenecektir. Ancak özgürlükte arzuladıklarımızı yaratmak için imkanların önünü açmak üzere, kontrol makinasının yıkılması gerekecektir.
-<p>Kapitalizmde geliştirilen teknolojinin, kesinlikle kapitalist y&ouml;netici sınıfın hayatlarımız &uuml;zerindeki kontrollerini devamlı kılmak ve arttırmak &uuml;zere geliştirildiklerini fark edersek, işyerlerindeki sınıf m&uuml;cadelesine y&ouml;nelik olarak geliştirilmeyen teknik ilerlemelerin sıklıkla askeri ve denetleme tekniklerinde olması hi&ccedil; de şaşırtıcı olmaz. Sibernetik ve elektronik, bilginin daha &ouml;nce bilinmeyen d&uuml;zeylerde toplanması ve depolanmasını sağlıyor; giderek daha fazla yoksullaşan ve potansiyel olarak isyankarlaşan d&uuml;nya n&uuml;fusunun &ccedil;ok daha fazla g&ouml;zetlenmesini m&uuml;mk&uuml;n kılıyor. Keza bunlar, y&ouml;neticilerin kontrol&uuml; hi&ccedil; kaybetmeden iktidarı merkesizleştirmesine imkan tanıyor &ndash;kontrol tam olarak, geliştirilen teknolojik sistemin i&ccedil;inde bulunuyor. Tabii ki t&uuml;m toplumsal y&uuml;zeyi kontrol etmek &uuml;zere atılan bu ağ, aynı zamanda bunun olduk&ccedil;a kırılgan olduğu anlamına da geliyor. Her yerde zayıf bağlantılar var, ve yaratıcı asiler bunları buluyor. Ancak m&uuml;mk&uuml;n olduğunca b&uuml;t&uuml;n&uuml; kontrol etme gereksinimi; zayıf bağlantıları yeterince &ccedil;abuk bir şekilde onarabileceklerini umarak, d&uuml;zenin y&ouml;neticilerini bu riskleri kabule zorluyor.</p>
-<p>B&ouml;ylece bildiğimiz haliyle teknoloji; tekniklerin, makinaların, insanların ve kaynakların entegre end&uuml;striyel sistemi, tarafsız [n&ouml;tr] değildir. Y&ouml;netici sınıfın &ccedil;ıkarları doğrultusunda yaratılmış; asla bizim gereksinim ve arzularımıza hizmet etmeyi ama&ccedil;lamayan, aksine hakim d&uuml;zenin kontrol&uuml;n&uuml; daimi kılmayı ve &ccedil;oğaltmayı ama&ccedil;layan &ouml;zel bir ara&ccedil;tır. Anarşistlerin &ccedil;oğu devletin, &ouml;zel m&uuml;lkiyetin, meta sisteminin, ataerkil ailenin ve &ouml;rg&uuml;tlenmiş dinin i&ccedil;sel olarak tahakk&uuml;mc&uuml; kurumlar ve sistemler olduklarını; ve kendi uygun g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z bir şekilde yaşamlarımızı belirlemekte &ouml;zg&uuml;r olacağımız bir d&uuml;nya yaratmak istiyorsak yıkılmaları gerektiğini kabul eder. Aynı anlayışın end&uuml;striyel teknolojik sisteme uygulanmaması gariptir. Fabrikaların hi&ccedil;bir t&uuml;r bireysel girişime alan bırakmadığı, iletişime her polis ajanının erişebildiği ve onun nasıl kullanılabileceğini saptadığı devasa sistemler ve ağlar [ing. networks] tarafından hakim olunduğu, bir b&uuml;t&uuml;n olarak teknolojik sistemlerin insanlara gereksinimin ellerden ve g&ouml;zlerden, bakım yapan iş&ccedil;ilerden ve kalite kontrol m&uuml;fettişlerinden daha fazla olmadığı bu &ccedil;ağda bile; &ldquo;&uuml;retim ara&ccedil;larının ele ge&ccedil;irilmesi&rdquo; &ccedil;ağrısında bulunan anarşistler hala var. Ancak, bildiğimiz teknolojik sistemin bizzat kendisi tahakk&uuml;m yapılarının bir par&ccedil;asıdır. Sermaye tarafından s&ouml;m&uuml;r&uuml;lenlerin daha etkin bir şekilde kontrol edilmesi i&ccedil;in yaratılmıştır. Hayatlarımızı geri almak i&ccedil;in, bu teknolojik sistem &ndash;devlet gibi, sermayenin kendisi gibi&ndash; yıkılmalıdır. &Ouml;zel ara&ccedil;lar ve teknikler s&ouml;z konusu olunca, bunun anlamı tahakk&uuml;m d&uuml;nyasına karşı s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z m&uuml;cadelemiz i&ccedil;inde belirlenecektir. Ancak &ouml;zg&uuml;rl&uuml;kte arzuladıklarımızı yaratmak i&ccedil;in imkanların &ouml;n&uuml;n&uuml; a&ccedil;mak &uuml;zere, kontrol makinasının yıkılması gerekecektir.</p>