Arşiv tarihçesi Hakim Bey — Kaos

summaryrefslogtreecommitdiff
blob: 9bcf255936d98b8083448ab356c2c68ff56fa29a (plain)
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
<p>KAOS ASLA &Ouml;LMEDİ. Başlangı&ccedil;ta var olan yekpare k&uuml;tle, tapılacak biricik canavar, durağan ve kendiliğinden, herhangi bir mitolojiden daha kızıl&ouml;tesi (Babil&rsquo;in &ouml;n&uuml;ndeki g&ouml;lgeler gibi), varlığın &ouml;zg&uuml;n, ayrımlaşmamış birliği, h&acirc;l&acirc; daha s&uuml;k&ucirc;netle ışın sa&ccedil;ıyor Suikast&ccedil;ıların kara sancakları gibi, gelişig&uuml;zel ve ebediyen sarhoş.</p>

<p>Kaos, t&uuml;m d&uuml;zen ve entropi ilkelerinden &ouml;nce gelir, o ne bir tanrıdır ne de bir sinek kurdu, onun ahmak&ccedil;a tutkuları olası her koreografiyi kuşatıp tanımlar, manasız t&uuml;m eterleri ve filojistonları[1]: maskeleri kendi &ccedil;ehresizliğinin kristalleşmeleridir, tıpkı bulutlar gibi.</p>

<p>Doğadaki her şey m&uuml;kemmel bir bi&ccedil;imde ger&ccedil;ektir bilin&ccedil; de dahil, kesinlikle dert edecek hi&ccedil;bir şey yok. Yasanın boyunduruğu kırılmakla kalmadı, asla var olmadı da; iblisler asla yıldızlara bek&ccedil;ilik etmedi, İmparatorluk hi&ccedil; başlamadı, Eros asla sakal bırakmadı.</p>

<p>Yo, dinle, ger&ccedil;ekte olan şuydu: sana yalan s&ouml;ylediler, iyi ve k&ouml;t&uuml;ye dair fikirlerini sana yutturdular, bedeninden ş&uuml;phe etmeni ve kaos peygamberliğinden utan&ccedil; duymanı sağladılar, molek&uuml;ler aşkın i&ccedil;in tiksindirici s&ouml;zc&uuml;kler icat edip, seni ihmalle afsunladılar, uygarlık ve onun tefeci duygularıyla i&ccedil;ini sıktılar.</p>

<p>Oluş diye bir şey yok, ne de devrim, m&uuml;cadele ya da yol; h&acirc;lihazırda sen kendi teninin şahısın &ndash; &ccedil;iğnenmesi m&uuml;mk&uuml;n olmayan &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n tamamlanmak i&ccedil;in yalnızca diğer şahların sevgisini bekliyor: bir r&uuml;ya politikası, g&ouml;ğ&uuml;n maviliği kadar ivedi.</p>

<p>Tarihin t&uuml;m aldatıcı ger&ccedil;ekleri ve teredd&uuml;tlerini aydınlığa &ccedil;ıkarmak i&ccedil;in efsanevi bir Taş Devri ekonomisi gerekiyor &mdash; rahipler yerine şamanlar, lordlar yerine ozanlar, polis yerine avcılar, yontma taş devri miskinliğinin toplayıcıları, kan gibi zarif, bir alamet peşinde anadan &uuml;ryan yahut kuşlar gibi boyalı, dengelenmiş aşik&acirc;r varlığın dalgası &uuml;st&uuml;nde, saatsiz an-ı daimde.</p>

<p>Kaosun temsilcileri i&ccedil;inde bulundukları hale, lux et voluptas[2] ateşlerine tanıklık etmeye muktedir her şeye ve herkese yakıcı bakışlar atarlar. Ancak ter&ouml;r noktasına varana dek sevdiğim ve arzuladığım şeylerle ayığım &ndash; geri kalan her ne varsa kefenli mobilyalardır, g&uuml;ndelik anestezidir, beynin bokudur, totaliter rejimlerin alt-s&uuml;r&uuml;ngen can sıkıntısıdır, basmakalıp sans&uuml;r ve beyhude acıdır.</p>

<p>Kaosun avatarları tıpkı casuslar, sabotajcılar, amor fou[3] su&ccedil;luları gibi hareket ederler, ne kendilerini d&uuml;ş&uuml;nmeden ne de kendi &ccedil;ıkarlarına; &ccedil;ocuk gibi kandırılabilir, barbarlar gibi terbiyesiz, takıntılarla yaralanmış, işsiz, duygusal a&ccedil;ıdan dengesiz, kurtmelekler, tefekk&uuml;r aynaları, g&ouml;zleri &ccedil;i&ccedil;ekler gibi, t&uuml;m alamet ve manaların korsanları.</p>

<p>İşte burada emekliyoruz kilisenin, devletin, okulun ve fabrikanın, t&uuml;m paranoyak yekpare taş duvarları arasındaki &ccedil;atlaklarda. Yabanıl hasretle kabileden bağlarımız kesilmiş, kayıp s&ouml;zc&uuml;klerin, farazi bombaların peşinde t&uuml;nel kazıyoruz.</p>

<p>Olası son amel bizleri bağlayan g&ouml;r&uuml;nmez altın bir sicim olan algının kendisini tanımlayandır: adliye koridorlarında gayrı-meşru bir dans. Şuracıkta seni &ouml;pecek olsaydım buna ter&ouml;r eylemi derlerdi &ndash; &ouml;yleyse altıpatlarlarımızı yatağımıza alalım ve bir vaveylayla kaos tadının mesajını kutlayan sarhoş haydutlar gibi gece yarısı şehri uyandıralım.</p>

<p>[1] filojiston: Yunanca tutuşkan anlamında, simya ilmine g&ouml;re maddelerin yanmasına neden olan ilke</p>

<p>[2] lux et voluptas: Latince &ldquo;ışık ve haz&rdquo;</p>

<p>[3] amor fou: Fransızca &ldquo;kara sevda&rdquo;</p>