Arşiv tarihçesi

summaryrefslogtreecommitdiff
path: root/s
diff options
context:
space:
mode:
Diffstat (limited to 's')
-rw-r--r--s/sn/sergey-nacayev-devrimcinin-anahtar-kitabi-en-1.muse170
1 files changed, 98 insertions, 72 deletions
diff --git a/s/sn/sergey-nacayev-devrimcinin-anahtar-kitabi-en-1.muse b/s/sn/sergey-nacayev-devrimcinin-anahtar-kitabi-en-1.muse
index 677a54d..4993dcc 100644
--- a/s/sn/sergey-nacayev-devrimcinin-anahtar-kitabi-en-1.muse
+++ b/s/sn/sergey-nacayev-devrimcinin-anahtar-kitabi-en-1.muse
@@ -1,131 +1,157 @@
-<p>I. Genel &Ouml;rg&uuml;t Kuralları</p>
+#title Devrimcinin Anahtar Kitabı
+#author Sergey Naçayev
+#date 1869
+#source https://reznov.noblogs.org/devrimcinin-anahtar-kitabi/
+#lang en
+#pubdate 2024-01-18T16:49:26
+#topics nihilizm,örgütlenme
+#notes <br> 01 ‘yıkmak, yok etmek, yıkım’ sözcükleri ‘destroy, destruct, destruction’ı karşılamak için değişmeceli olarak kullanılmıştır –çn. <br>
-<p>(1) &Ouml;rg&uuml;t&uuml;n yapısı bireysel g&uuml;vene dayanır.</p>
-<p>(2) &Ouml;rg&uuml;tleyici, tanıdıkları arasından (kendisi de dahil) beş ya da altı kişi se&ccedil;er ve her biriyle tek tek konuştuktan ve her birinin rızasını sağlama bağladıktan sonra onları biraraya getirir ve kapalı bir h&uuml;creyi oluşturur.</p>
-<p>&nbsp;</p>
+I. Genel Örgüt Kuralları
-<p>(3) &Ouml;rg&uuml;t&uuml;n işleyişi meraklı g&ouml;zlerden gizlenir, bu nedenle h&uuml;crenin t&uuml;m bağlantıları ve etkinlikleri herkeslerden gizli tutulur, tabii kendi &uuml;yeleri ve merkez h&uuml;cre hari&ccedil;, hatta &ouml;rg&uuml;tleyici, merkez h&uuml;creye belirli g&uuml;nlerde eksiksiz raporlar sunar.</p>
+(1) Örgütün yapısı bireysel güvene dayanır.
-<p>(4) &Uuml;yeler, hazırlık &ccedil;alışmasının yapılması gereken b&ouml;lge, toplumsal sınıf, ya da &ccedil;evre hakkındaki bilginin temel alınmasıyla oluşturulmuş belirli bir plan dahilinde uzmanlaştıkları konuda g&ouml;revlerini &uuml;stlenirler.</p>
+(2) Örgütleyici, tanıdıkları arasından (kendisi de dahil) beş ya da altı kişi seçer ve her biriyle tek tek konuştuktan ve her birinin rızasını sağlama bağladıktan sonra onları biraraya getirir ve kapalı bir hücreyi oluşturur.
-<p>(5) Bir &ouml;rg&uuml;t &uuml;yesi hemen kendi etrafında ikinci dereceden bir h&uuml;cre kurar. Bu yeni kurulan h&uuml;creyle ilişkisi i&ccedil;inde &ouml;nceki h&uuml;cre bir merkez h&uuml;cre rol&uuml;ndedir, ilk &ouml;rg&uuml;t&uuml;n t&uuml;m &uuml;yeleri de (ya da, ikinci dereceden h&uuml;crelerle ilgili olarak d&uuml;ş&uuml;n&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;nde, &ouml;rg&uuml;tleyiciler) kendi h&uuml;crelerinde sağlanan istihbarat toplamını kendilerinden bir &uuml;stteki h&uuml;creye sunarlar.</p>
+<br>
-<p>(6) Dolaylı olarak da eşit derecede y&ouml;netilebilecek t&uuml;m şu insanlar konusunda, yani, diğer insanlar arasında, dolaysız y&ouml;ntemlerle &ouml;rg&uuml;tlenmeme ilkesi en y&uuml;ksek titizlikle yerine getirilmelidir.</p>
+(3) Örgütün işleyişi meraklı gözlerden gizlenir, bu nedenle hücrenin tüm bağlantıları ve etkinlikleri herkeslerden gizli tutulur, tabii kendi üyeleri ve merkez hücre hariç, hatta örgütleyici, merkez hücreye belirli günlerde eksiksiz raporlar sunar.
-<p>(7) &Ouml;rg&uuml;t&uuml;n genel ilkesi ikna etmeye kalkışmak değildir, yani, bir kimseyi kendine bağlamaya &ccedil;alışmak değil, hali hazırda g&ouml;z&ouml;n&uuml;nde bulunan kuvvetleri birbiriyle birleştirmek, hedefiyle ilgisi olmayan t&uuml;m tartışmaları bertaraf etmektir.</p>
+(4) Üyeler, hazırlık çalışmasının yapılması gereken bölge, toplumsal sınıf, ya da çevre hakkındaki bilginin temel alınmasıyla oluşturulmuş belirli bir plan dahilinde uzmanlaştıkları konuda görevlerini üstlenirler.
-<p>(8) &Uuml;yeler &ouml;rg&uuml;tleyicilere bağımlı h&uuml;crelerin işiyle ilişkisiz sorular sormazlar.</p>
+(5) Bir örgüt üyesi hemen kendi etrafında ikinci dereceden bir hücre kurar. Bu yeni kurulan hücreyle ilişkisi içinde önceki hücre bir merkez hücre rolündedir, ilk örgütün tüm üyeleri de (ya da, ikinci dereceden hücrelerle ilgili olarak düşünüldüğünde, örgütleyiciler) kendi hücrelerinde sağlanan istihbarat toplamını kendilerinden bir üstteki hücreye sunarlar.
-<p>(9) &Uuml;yelerin &ouml;rg&uuml;tleyiciyle t&uuml;m samimiyeti davanın başarıyla ilerlemesi temelindedir.</p>
+(6) Dolaylı olarak da eşit derecede yönetilebilecek tüm şu insanlar konusunda, yani, diğer insanlar arasında, dolaysız yöntemlerle örgütlenmeme ilkesi en yüksek titizlikle yerine getirilmelidir.
-<p>(10) İkinci dereceden h&uuml;crelerin bi&ccedil;imlenmesi sırasında, daha &ouml;nce &ouml;rg&uuml;tlenmiş hiicreler onlarla ilişkili olarak merkezler haline gelirler ve toplumun d&uuml;zenlemeleri ile i&ccedil;inde yer aldıkları b&ouml;lgedeki etkinliklerinin ayrıntılı bir programıyla sunulurlar.</p>
+(7) Örgütün genel ilkesi ikna etmeye kalkışmak değildir, yani, bir kimseyi kendine bağlamaya çalışmak değil, hali hazırda gözönünde bulunan kuvvetleri birbiriyle birleştirmek, hedefiyle ilgisi olmayan tüm tartışmaları bertaraf etmektir.
-<p>B&ouml;l&uuml;klerden Oluşan Şebekenin Genel ilkeleri</p>
+(8) Üyeler örgütleyicilere bağımlı hücrelerin işiyle ilişkisiz sorular sormazlar.
-<p>(1) B&ouml;l&uuml;klerin amacı &ouml;rg&uuml;t&uuml;n &ccedil;alışmalarının ve ortak davanın gizliliğinin ekstra bir garantisi olarak kullanımlarının bağımsızlığını ve &ouml;zerkliğini sağlamaktır.</p>
+(9) Üyelerin örgütleyiciyle tüm samimiyeti davanın başarıyla ilerlemesi temelindedir.
-<p>(2) Bu b&ouml;l&uuml;kler &ouml;ncelikle komitenin onayıyla ve şebeke tarafından yetki verilmiş iki veya &uuml;&ccedil; kişiden oluşurlar. &Ouml;rg&uuml;t&uuml;n genel ilkeleri temelinde, yalnızca, komitenin g&ouml;r&uuml;ş&uuml;nce gereksinimlerini tam olarak karşılayan h&uuml;crelerden bir grup se&ccedil;erler. Şebeke ile bağlantı &ouml;rg&uuml;tleyici aracılığıyla kurulur.</p>
+(10) İkinci dereceden hücrelerin biçimlenmesi sırasında, daha önce örgütlenmiş hiicreler onlarla ilişkili olarak merkezler haline gelirler ve toplumun düzenlemeleri ile içinde yer aldıkları bölgedeki etkinliklerinin ayrıntılı bir programıyla sunulurlar.
-<p>(3) H&uuml;creler arasından bir b&ouml;l&uuml;ğ&uuml;n &uuml;yeliğine se&ccedil;ilen kişiler ilk toplantıda:<br />
-a)kararlaştırılmış şekillerde, kollektif&ccedil;e, &uuml;stlerinin sesine tam bağlılıkla eyleyeceklerine ve b&ouml;l&uuml;ğ&uuml; sadece komitenin talimatları doğrultusunda daha derin saflara katılmak amacıyla terk edeceklerine;<br />
-b)aynı zamanda dış d&uuml;nyayla her t&uuml;rl&uuml; ilişkilerinde zihinlerinde yalnızca toplumun iyiliğini taşıyacaklarına, ant i&ccedil;erler.</p>
+Bölüklerden Oluşan Şebekenin Genel ilkeleri
-<p>(4) Kişiler yalnızca birkezliğine bir b&ouml;l&uuml;ğ&uuml;n &uuml;yeliğine se&ccedil;ilebilirler. Rakam altıya ulaştığında b&ouml;l&uuml;k komitenin talimatlarıyla gruplara b&ouml;l&uuml;n&uuml;r.</p>
+(1) Bölüklerin amacı örgütün çalışmalarının ve ortak davanın gizliliğinin ekstra bir garantisi olarak kullanımlarının bağımsızlığını ve özerkliğini sağlamaktır.
-<p>(5) Kırtasiye işinin sorumluluğunu almak i&ccedil;in, raporların derlenmesi i&ccedil;in, komite &uuml;yelerinin ve t&uuml;m b&ouml;l&uuml;kle ilgili diğer temsilcilerin kabul&uuml; ve atılması i&ccedil;in bir kişi beraberce se&ccedil;ilir. Aynı kişi belgeleri ve demirbaşları korur ve adresleri elde tutar.</p>
+(2) Bu bölükler öncelikle komitenin onayıyla ve şebeke tarafından yetki verilmiş iki veya üç kişiden oluşurlar. Örgütün genel ilkeleri temelinde, yalnızca, komitenin görüşünce gereksinimlerini tam olarak karşılayan hücrelerden bir grup seçerler. Şebeke ile bağlantı örgütleyici aracılığıyla kurulur.
-<p>(6) Diğer &uuml;yeler hazırlık &ccedil;alışmalarını belirli bir sınıfta ya da &ccedil;evrede y&uuml;r&uuml;tme g&ouml;revini &uuml;stlenirler ve genel ilkeler uyarınca &ouml;rg&uuml;tlenmiş kişiler arasından kendilerine yardımcılar se&ccedil;erler.</p>
+(3) Hücreler arasından bir bölüğün üyeliğine seçilen kişiler ilk toplantıda:
+<br>
+a)kararlaştırılmış şekillerde, kollektifçe, üstlerinin sesine tam bağlılıkla eyleyeceklerine ve bölüğü sadece komitenin talimatları doğrultusunda daha derin saflara katılmak amacıyla terk edeceklerine;
+<br>
+b)aynı zamanda dış dünyayla her türlü ilişkilerinde zihinlerinde yalnızca toplumun iyiliğini taşıyacaklarına, ant içerler.
-<p>(7) Genel ilkelere g&ouml;re &ouml;rg&uuml;tlenmiş t&uuml;m kişiler toplumun ereğine varması amacıyla gerekli girişimlerde bulunmak i&ccedil;in ara&ccedil;lar ya da ifadeler olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;rler ve kullanılırlar. Bu nedenle b&ouml;l&uuml;ğ&uuml;n yerine getireceği t&uuml;m işlerde bu iş ya da girişim i&ccedil;in yapılan planın ana yapısı yalnızca b&ouml;l&uuml;k tarafından bilinmelidir; işi yerine getiren kişiler hi&ccedil;bir durumda işin ger&ccedil;ek doğasını bilmemelidirler, fakat yalnızca kendi paylarına d&uuml;şen par&ccedil;alarını ve ayrıntılarını bilmelidirler. Coşkularını harekete ge&ccedil;irmek i&ccedil;in işin doğasını yanlış ışıktan yansıtmak yaşamsal &ouml;nemdedir.</p>
+(4) Kişiler yalnızca birkezliğine bir bölüğün üyeliğine seçilebilirler. Rakam altıya ulaştığında bölük komitenin talimatlarıyla gruplara bölünür.
-<p>(8) &Uuml;yeler tasarladıkları girişimlerin planlarını komiteye bildirirler ve ancak komitenin onayından sonra uygulamaya ge&ccedil;ebilirler.</p>
+(5) Kırtasiye işinin sorumluluğunu almak için, raporların derlenmesi için, komite üyelerinin ve tüm bölükle ilgili diğer temsilcilerin kabulü ve atılması için bir kişi beraberce seçilir. Aynı kişi belgeleri ve demirbaşları korur ve adresleri elde tutar.
-<p>(9) Komitenin &ouml;nerdiği bir plan anında uygulanır. Komitenin b&ouml;l&uuml;ğ&uuml;n g&uuml;c&uuml;n&uuml; aşan taleplerde bulunmasını &ouml;nlemek i&ccedil;in, b&ouml;l&uuml;ğ&uuml;n durumuna dair olabildiğince titiz ve kusursuz bir dosya b&ouml;l&uuml;ğ&uuml;n komiteyle bağlantı kanallarından aktarılır.</p>
+(6) Diğer üyeler hazırlık çalışmalarını belirli bir sınıfta ya da çevrede yürütme görevini üstlenirler ve genel ilkeler uyarınca örgütlenmiş kişiler arasından kendilerine yardımcılar seçerler.
-<p>(10) Bir b&ouml;l&uuml;k bağımlı h&uuml;creleri teftiş etmek ve onları yeni &ouml;rg&uuml;tler kurmak &uuml;zere yeni b&ouml;lgelere sevk etmek i&ccedil;in &uuml;yelerini g&ouml;nderebilir.</p>
+(7) Genel ilkelere göre örgütlenmiş tüm kişiler toplumun ereğine varması amacıyla gerekli girişimlerde bulunmak için araçlar ya da ifadeler olarak görülürler ve kullanılırlar. Bu nedenle bölüğün yerine getireceği tüm işlerde bu iş ya da girişim için yapılan planın ana yapısı yalnızca bölük tarafından bilinmelidir; işi yerine getiren kişiler hiçbir durumda işin gerçek doğasını bilmemelidirler, fakat yalnızca kendi paylarına düşen parçalarını ve ayrıntılarını bilmelidirler. Coşkularını harekete geçirmek için işin doğasını yanlış ışıktan yansıtmak yaşamsal önemdedir.
-<p>(11) Finansal kaynaklar sorunu son derece &ouml;nemlidir:</p>
+(8) Üyeler tasarladıkları girişimlerin planlarını komiteye bildirirler ve ancak komitenin onayından sonra uygulamaya geçebilirler.
-<p>a) &uuml;yeler ve, sempatizanlardan s&ouml;zl&uuml; olarak dile getirilmiş bağışlar miktarında doğrudan hara&ccedil; toplamak;<br />
-b) sempatizan olmasalar da t&uuml;m tabakalarda yer alan insanlardan olası bahanelerle dolaylı bir hara&ccedil; toplama;<br />
-c) farklı ama&ccedil;lar i&ccedil;in d&uuml;zenlenmiş s&uuml;s&uuml; vererek konserler, geceler d&uuml;zenlemek;<br />
-d) &ouml;zel bireylerle ilgili &ccedil;eşitli girişimler; b&ouml;l&uuml;ğ&uuml;n, g&uuml;c&uuml;n&uuml; aşan başka daha hırslı y&ouml;ntemler kullanması yasaktır, ve yalnızca komitenin talimatları doğrultusunda b&ouml;l&uuml;k b&ouml;yle bir planı y&uuml;r&uuml;rl&uuml;ğe koyabilir;<br />
-e) toplanan paraların &uuml;&ccedil;te biri komiteye gitmelidir.</p>
+(9) Komitenin önerdiği bir plan anında uygulanır. Komitenin bölüğün gücünü aşan taleplerde bulunmasını önlemek için, bölüğün durumuna dair olabildiğince titiz ve kusursuz bir dosya bölüğün komiteyle bağlantı kanallarından aktarılır.
-<p>(12) Bir b&ouml;l&uuml;ğ&uuml;n etkinliklerine başlaması i&ccedil;in gerekli olan koşullar arasında şunlar yer alır:</p>
+(10) Bir bölük bağımlı hücreleri teftiş etmek ve onları yeni örgütler kurmak üzere yeni bölgelere sevk etmek için üyelerini gönderebilir.
-<p>a) h&uuml;cre evlerinin oluşturulması;<br />
-b) seyyar satıcılar, fırıncılar vb. &Ccedil;evrelere zeki ve pratik adamların sızdırılması;<br />
-c) şehir dedikoducularından, orospulardan ve dedikoduların toplandığı ve yayıldığı diğer &ouml;zel yerlerden bilgi;<br />
-d) polisten ve eski katiplerden bilgi;<br />
-e) toplumun su&ccedil;lu denilen &ouml;ğeleriyle ilişkilerin kurulması;<br />
-f) &uuml;st tabakadan insanlar &uuml;zerinde kadınlar aracılığıyla etki kurmak;<br />
-g) t&uuml;m olası bi&ccedil;imlerde s&uuml;rekli propaganda.<br />
-Bu kopya dolaşıma sokulmaz ve b&ouml;l&uuml;kte saklanır.</p>
+(11) Finansal kaynaklar sorunu son derece önemlidir:
-<p>II. Devrimciye Kılavuzluk Etmesi Gereken İlkeler</p>
+a) üyeler ve, sempatizanlardan sözlü olarak dile getirilmiş bağışlar miktarında doğrudan haraç toplamak;
+<br>
+b) sempatizan olmasalar da tüm tabakalarda yer alan insanlardan olası bahanelerle dolaylı bir haraç toplama;
+<br>
+c) farklı amaçlar için düzenlenmiş süsü vererek konserler, geceler düzenlemek;
+<br>
+d) özel bireylerle ilgili çeşitli girişimler; bölüğün, gücünü aşan başka daha hırslı yöntemler kullanması yasaktır, ve yalnızca komitenin talimatları doğrultusunda bölük böyle bir planı yürürlüğe koyabilir;
+<br>
+e) toplanan paraların üçte biri komiteye gitmelidir.
-<p>Devrimcinin Kendisine Karşı Tutumu</p>
+(12) Bir bölüğün etkinliklerine başlaması için gerekli olan koşullar arasında şunlar yer alır:
-<p>(1) Devrimci adanmış bir insandır. Kişisel &ccedil;ıkarları, işleri, duyguları, bağlılıkları, kişisel eşyaları, hatta kendi adı bile yoktur. Ondaki herşey, biricik tek bir &ccedil;ıkar, tek bir d&uuml;ş&uuml;nce, tek bir tutku &ndash;devrim tarafından &ouml;z&uuml;mlenmiştir.</p>
+a) hücre evlerinin oluşturulması;
+<br>
+b) seyyar satıcılar, fırıncılar vb. Çevrelere zeki ve pratik adamların sızdırılması;
+<br>
+c) şehir dedikoducularından, orospulardan ve dedikoduların toplandığı ve yayıldığı diğer özel yerlerden bilgi;
+<br>
+d) polisten ve eski katiplerden bilgi;
+<br>
+e) toplumun suçlu denilen öğeleriyle ilişkilerin kurulması;
+<br>
+f) üst tabakadan insanlar üzerinde kadınlar aracılığıyla etki kurmak;
+<br>
+g) tüm olası biçimlerde sürekli propaganda.
+<br>
+Bu kopya dolaşıma sokulmaz ve bölükte saklanır.
-<p>(2) Varlığının en derinliklerinde, yalnız s&ouml;zlerde değıl ama eylemlerinde de, uygar d&uuml;zenden ve t&uuml;m o yasalarıyla, t&ouml;releriyle, toplumsal uzlaşmalarıyla ve etik kurallanyla k&uuml;lt&uuml;rl&uuml; d&uuml;nyadan b&uuml;t&uuml;n bağlarını koparmıştır. Bu d&uuml;nyanın amansız bir d&uuml;şmanıdır, ve onun i&ccedil;inde yaşamayı s&uuml;rd&uuml;r&uuml;yorsa eğer bu sadece onu daha etkili bir bi&ccedil;imde yıkabilmek i&ccedil;indir.</p>
+II. Devrimciye Kılavuzluk Etmesi Gereken İlkeler
-<p>(3) Devrimci, doktrinciliği t&uuml;m&uuml;yle horg&ouml;r&uuml;r ve gelecek kuşaklara bırakmak &uuml;zere d&uuml;nya bilimlerini reddetmiştir. Bildiği yalnızca tek bir bilim vardır, yoketmek01 bilimi. Bu ereğe, yalnızca bu ereğe varmak i&ccedil;in, mekanik, fizik, kimya ve belki tıp &ccedil;alışacaktır: insanlar, ıraları ve durumları, ve mevcut toplumsal d&uuml;zenin t&uuml;m olası katmanlarındaki b&uuml;t&uuml;n &ouml;zellikleri. Biricik ve sabit hedefi bu pespaye d&uuml;zenin derhal yokedilmesidir.</p>
+Devrimcinin Kendisine Karşı Tutumu
-<p>(4) Kamuoyunu horg&ouml;r&uuml;r. T&uuml;m dışavurumları ve ifadeleriyle varolan toplumsal etiği horg&ouml;r&uuml;r ve ondan iğrenir. Onun i&ccedil;in, devrimin zaferine yardım eden herşey ahlakidir. Devrimin yolunu kesen herşeyse ahlakdışıdır ve su&ccedil;tur.</p>
+(1) Devrimci adanmış bir insandır. Kişisel çıkarları, işleri, duyguları, bağlılıkları, kişisel eşyaları, hatta kendi adı bile yoktur. Ondaki herşey, biricik tek bir çıkar, tek bir düşünce, tek bir tutku –devrim tarafından özümlenmiştir.
-<p>(5) Devrimci adanmış bir insandır, devlete ve genel olarak eğitimli ve ayrıcalıklı t&uuml;m topluma karşı acımasızdır; ve onlardan da hi&ccedil;bir merhamet beklememelidir. Onlarla devrimci arasında, ilan edilmiş ya da edilmemiş, s&uuml;rekli ve uzlaştırılamaz bir &ouml;l&uuml;m kalım savaşı vardır. Devrimci kendisini işkenceye dayanabilecek şekilde disipline etmelidir.</p>
+(2) Varlığının en derinliklerinde, yalnız sözlerde değıl ama eylemlerinde de, uygar düzenden ve tüm o yasalarıyla, töreleriyle, toplumsal uzlaşmalarıyla ve etik kurallanyla kültürlü dünyadan bütün bağlarını koparmıştır. Bu dünyanın amansız bir düşmanıdır, ve onun içinde yaşamayı sürdürüyorsa eğer bu sadece onu daha etkili bir biçimde yıkabilmek içindir.
-<p>(6) Kendisine karşı sert olduğu gibi, başkalarına karşı da sert olmalıdır. Her t&uuml;rl&uuml; şefkat belirtisi, akrabalık, dostluk, sevgi, minnettarlık hatta onur gibi yumuşatıcı duygular devrimci davaya duyulan tek ama&ccedil;lı ve soğuk bir tutkuyla tamamen s&ouml;nd&uuml;r&uuml;lmelidir. Devrimci i&ccedil;in yalnızca tek bir doyum, tek bir avunma, tek bir sevin&ccedil; ve tek bir kıvan&ccedil; vardır -devrimin başarısı. Gece g&uuml;nd&uuml;z tek bir d&uuml;ş&uuml;nceyi tek bir amaca taşımalıdır -amansız yoketme eylemi. Bu ama&ccedil; uğruna soğukkanlıca ve yorulmadan &ccedil;alışırken, bizzat kendisinin &ouml;l&uuml;m&uuml;ne ve amacın ger&ccedil;ekleşmesini engelleyen herşeyi kendi elleriyle yoketmeye hazırlıklı olmalıdır.</p>
+(3) Devrimci, doktrinciliği tümüyle horgörür ve gelecek kuşaklara bırakmak üzere dünya bilimlerini reddetmiştir. Bildiği yalnızca tek bir bilim vardır, yoketmek01 bilimi. Bu ereğe, yalnızca bu ereğe varmak için, mekanik, fizik, kimya ve belki tıp çalışacaktır: insanlar, ıraları ve durumları, ve mevcut toplumsal düzenin tüm olası katmanlarındaki bütün özellikleri. Biricik ve sabit hedefi bu pespaye düzenin derhal yokedilmesidir.
-<p>(7) Ger&ccedil;ek devrimcinin doğasında herhangi bir romantizme, herhangi bir duygusallığa, kendinden ge&ccedil;meye veya esrikliğe yer yoktur. Kişisel &ouml;&ccedil; ya da d&uuml;şmanlık i&ccedil;in de yer yoktur. Zihninin değişmez bir durumu haline gelen devrimci tutku, her an soğuk hesaplamalarla i&ccedil;i&ccedil;e ge&ccedil;melidir. Her zaman ve her yerde kendi kişisel eğilimlerinin gerektirdiği değil, devrimin genel &ccedil;ıkarlarının gerektirdiği kişi olmalıdır.</p>
+(4) Kamuoyunu horgörür. Tüm dışavurumları ve ifadeleriyle varolan toplumsal etiği horgörür ve ondan iğrenir. Onun için, devrimin zaferine yardım eden herşey ahlakidir. Devrimin yolunu kesen herşeyse ahlakdışıdır ve suçtur.
-<p>Devrimcinin Devrimdeki Yoldaşlarına Karşı Tutumu</p>
+(5) Devrimci adanmış bir insandır, devlete ve genel olarak eğitimli ve ayrıcalıklı tüm topluma karşı acımasızdır; ve onlardan da hiçbir merhamet beklememelidir. Onlarla devrimci arasında, ilan edilmiş ya da edilmemiş, sürekli ve uzlaştırılamaz bir ölüm kalım savaşı vardır. Devrimci kendisini işkenceye dayanabilecek şekilde disipline etmelidir.
-<p>(8) Devrimci yalnızca pratikte onun kadar devrimci olduğunu g&ouml;stermiş birisine sevgiyle yaklaşır ve onu dostu kabul eder. Dostluğunun kapsamı da, yoldaşlarına karşı y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;kleri ve bağlılığı da, yalnızca yoldaşlarının devrimci yıkımın pratik işlerindeki yararlılıklarının derecesine g&ouml;re belirlenir.</p>
+(6) Kendisine karşı sert olduğu gibi, başkalarına karşı da sert olmalıdır. Her türlü şefkat belirtisi, akrabalık, dostluk, sevgi, minnettarlık hatta onur gibi yumuşatıcı duygular devrimci davaya duyulan tek amaçlı ve soğuk bir tutkuyla tamamen söndürülmelidir. Devrimci için yalnızca tek bir doyum, tek bir avunma, tek bir sevinç ve tek bir kıvanç vardır -devrimin başarısı. Gece gündüz tek bir düşünceyi tek bir amaca taşımalıdır -amansız yoketme eylemi. Bu amaç uğruna soğukkanlıca ve yorulmadan çalışırken, bizzat kendisinin ölümüne ve amacın gerçekleşmesini engelleyen herşeyi kendi elleriyle yoketmeye hazırlıklı olmalıdır.
-<p>(9) Devrimcilerin arasında dayanışmanın gerekliliği apa&ccedil;ıktır. Orada devrimci &ccedil;alışmanın t&uuml;m sertliği bulunur. Devrimci kavrayış ve tutkunun aynı derecesini paylaşan b&uuml;t&uuml;n devrimci yoldaşlar, m&uuml;mk&uuml;n olduğunca, beraber tiim &ouml;nemli meseleleri tartışmalı ve ortak kararlar almalıdırlar. Ancak, bu şekilde tasarlanmış bir planı yerine getirirken, herkes olabildiğince kendisine g&uuml;venmelidir. Bir dizi yıkıcı eylem ger&ccedil;ekleştirilirken, herkes kendi adına hareket etmeli ve (planın) başarısı i&ccedil;in gerekmediği s&uuml;rece yoldaşlarına yardım ve &ouml;neri i&ccedil;in başvurmamalıdır.</p>
+(7) Gerçek devrimcinin doğasında herhangi bir romantizme, herhangi bir duygusallığa, kendinden geçmeye veya esrikliğe yer yoktur. Kişisel öç ya da düşmanlık için de yer yoktur. Zihninin değişmez bir durumu haline gelen devrimci tutku, her an soğuk hesaplamalarla içiçe geçmelidir. Her zaman ve her yerde kendi kişisel eğilimlerinin gerektirdiği değil, devrimin genel çıkarlarının gerektirdiği kişi olmalıdır.
-<p>(10) Her yoldaş kendi altında &ccedil;ok sayıda ikinci ve &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; ulamdan devrimciler bulundurmalıdır, bunlar da, grubun sırlarını ve adetlerini t&uuml;m&uuml;yle bilmeyen yoldaşlardır. Onları devrimci bir sermayenin kendi hizmetine verilmiş ortak fonunun par&ccedil;aları olarak g&ouml;rmelidir. Her zaman m&uuml;mk&uuml;n olan en y&uuml;ksek yararı sağlamaya &ccedil;alışarak sermayedeki kendi hisselerini en ekonomik bi&ccedil;imde kullanmalıdır. Kendisini de devrimci hedefe tahsis edilmiş bir sermaye olarak g&ouml;rmelidir; fakat grubun sırlarını ve adetlerini t&uuml;m&uuml;yle bilen yoldaşların tam katılımı olmaksızın serbest&ccedil;e elden &ccedil;ıkaramayacağı bir sermaye.</p>
+Devrimcinin Devrimdeki Yoldaşlarına Karşı Tutumu
-<p>(11) Bir yoldaşın başı belaya girdiğinde, devrimci, o yoldaşın kurtarılmasının gerekip gerekmediğini kararlaştırırken, kişisel duygularıyla değil devrimci ama&ccedil; i&ccedil;in iyi olan a&ccedil;ısından d&uuml;ş&uuml;nmelidir. Bu nedenle, bir tarafta, devrimcinin yararlılığını, ve &ouml;b&uuml;r&uuml;nde de, onun kurtuluşu i&ccedil;in harcanması gerekecek devrimci enerji miktarını tartmalı, ve hangisinin daha ağır &ccedil;ektiğini belirlemelidir.</p>
+(8) Devrimci yalnızca pratikte onun kadar devrimci olduğunu göstermiş birisine sevgiyle yaklaşır ve onu dostu kabul eder. Dostluğunun kapsamı da, yoldaşlarına karşı yükümlülükleri ve bağlılığı da, yalnızca yoldaşlarının devrimci yıkımın pratik işlerindeki yararlılıklarının derecesine göre belirlenir.
-<p>Devrimcinin Topluma Karşı Tutumu</p>
+(9) Devrimcilerin arasında dayanışmanın gerekliliği apaçıktır. Orada devrimci çalışmanın tüm sertliği bulunur. Devrimci kavrayış ve tutkunun aynı derecesini paylaşan bütün devrimci yoldaşlar, mümkün olduğunca, beraber tiim önemli meseleleri tartışmalı ve ortak kararlar almalıdırlar. Ancak, bu şekilde tasarlanmış bir planı yerine getirirken, herkes olabildiğince kendisine güvenmelidir. Bir dizi yıkıcı eylem gerçekleştirilirken, herkes kendi adına hareket etmeli ve (planın) başarısı için gerekmediği sürece yoldaşlarına yardım ve öneri için başvurmamalıdır.
-<p>(12) Kendisini s&ouml;zlerde değil ama eylemde kanıtlamış yeni bir &uuml;yenin kabul&uuml;, yalnızca herkesin onayıyla kararlaştırılabilir.</p>
+(10) Her yoldaş kendi altında çok sayıda ikinci ve üçüncü ulamdan devrimciler bulundurmalıdır, bunlar da, grubun sırlarını ve adetlerini tümüyle bilmeyen yoldaşlardır. Onları devrimci bir sermayenin kendi hizmetine verilmiş ortak fonunun parçaları olarak görmelidir. Her zaman mümkün olan en yüksek yararı sağlamaya çalışarak sermayedeki kendi hisselerini en ekonomik biçimde kullanmalıdır. Kendisini de devrimci hedefe tahsis edilmiş bir sermaye olarak görmelidir; fakat grubun sırlarını ve adetlerini tümüyle bilen yoldaşların tam katılımı olmaksızın serbestçe elden çıkaramayacağı bir sermaye.
-<p>(13) Devrimci; devlet, sınıf, ve s&ouml;zde k&uuml;lt&uuml;r diinyasına salt onun hızlı ve toptan yıkımına inandığı i&ccedil;in girer ve i&ccedil;inde yaşar. Eğer bu d&uuml;nyanın herhangi bir &ouml;ğesine karşı acıma duyuyorsa o bir devrimci değildir. Eğer yapabilirse, bir konumun, bir ilişkinin, ya da bu d&uuml;nyanın bir par&ccedil;ası olan herhangi bir kişinin yokedilmesiyle y&uuml;zleşmelidir -herşey ve herkes onun i&ccedil;in. eşit derecede tiksin&ccedil;tir. Bu d&uuml;nyada ailesi, arkadaşları, ve sevdiği olması onun i&ccedil;in t&uuml;m&uuml;yle k&ouml;t&uuml;d&uuml;r; eğer bu insanlar onu engelleyebiliyorsa o bir devrimci değildir.</p>
+(11) Bir yoldaşın başı belaya girdiğinde, devrimci, o yoldaşın kurtarılmasının gerekip gerekmediğini kararlaştırırken, kişisel duygularıyla değil devrimci amaç için iyi olan açısından düşünmelidir. Bu nedenle, bir tarafta, devrimcinin yararlılığını, ve öbüründe de, onun kurtuluşu için harcanması gerekecek devrimci enerji miktarını tartmalı, ve hangisinin daha ağır çektiğini belirlemelidir.
-<p>(14) Amansız yıkımı ama&ccedil;larken, bir yandan da olduğundan başka biriymiş gibi yaparken, devrimci, toplumun i&ccedil;inde yaşayabilir ve hatta bazen yaşamalıdır. Devrimci her yere sızmalıdır: alt ve orta sınıfların arasına, tecim-evlerine, kiliseye, zenginlerin konaklarına, b&uuml;rokrasi d&uuml;nyasına, askeri ve yazınsal d&uuml;nyaya, U&ccedil;&uuml;nc&uuml; Şubeye (Gizli Polis), ve hatta Kışlık Saraya.</p>
+Devrimcinin Topluma Karşı Tutumu
-<p>(15) T&uuml;m bu bozuk toplum &ccedil;eşitli ulamlara ayrılmalıdır: ilk ulam derhal &ouml;l&uuml;me mahk&ucirc;m edilecekleri i&ccedil;erir. Devrimci topluluk, devrimci amacın ilerleyişine verebilecekleri zararı ve ortadan kaldırılacaklarını &ouml;l&ccedil;&uuml; alarak, bu insanların bir listesini hazırlamalıdır.</p>
+(12) Kendisini sözlerde değil ama eylemde kanıtlamış yeni bir üyenin kabulü, yalnızca herkesin onayıyla kararlaştırılabilir.
-<p>(16) Bu listelerin hazırlanmasına ve yukarıda değinilen d&uuml;zenlemenin kararlaştırılmasına kılavuzluk eden ilke, ne kişinin bireysel al&ccedil;aklık eylemleri, ne de toplum veya halk arasında kışkırttığı nefret olmalıdır. Bu al&ccedil;aklık ve doğurduğu nefret, yine de, gerekli kişisel isyanı teşvik ettiği s&uuml;rece, bir noktaya kadar yararlı olabilir. Kılavuzluk eden ilkeyse kişinin &ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml;n devrimci amaca ne denli hizmet edeceğinin, yeterince geri d&ouml;n&uuml;p d&ouml;nmeyeceğinin &ouml;l&ccedil;&uuml;s&uuml; olmalıdır. Bununla beraber, ilk elde &ouml;zellikle devrimci &ouml;rg&uuml;te zararlı olan herkes, ani ve şiddetli &ouml;l&uuml;mleri h&uuml;k&uuml;met katında en y&uuml;ksek korkuyu uyandıracak olanlar, ve &ouml;l&uuml;mleriyle h&uuml;k&uuml;meti en zeki ve enerjik fig&uuml;rlerinden yoksun bırakıp, onun sağlamlığını g&ouml;lgeleyecekler ortadan kaldırılmalıdır.</p>
+(13) Devrimci; devlet, sınıf, ve sözde kültür diinyasına salt onun hızlı ve toptan yıkımına inandığı için girer ve içinde yaşar. Eğer bu dünyanın herhangi bir öğesine karşı acıma duyuyorsa o bir devrimci değildir. Eğer yapabilirse, bir konumun, bir ilişkinin, ya da bu dünyanın bir parçası olan herhangi bir kişinin yokedilmesiyle yüzleşmelidir -herşey ve herkes onun için. eşit derecede tiksinçtir. Bu dünyada ailesi, arkadaşları, ve sevdiği olması onun için tümüyle kötüdür; eğer bu insanlar onu engelleyebiliyorsa o bir devrimci değildir.
-<p>(17) İkinci ulam; sırf hayvanca davranışları insanları ka&ccedil;ınılmaz isyana s&uuml;reklediği i&ccedil;in &ouml;l&uuml;m fermanı ge&ccedil;ici olarak ertelenenleri i&ccedil;erir.</p>
+(14) Amansız yıkımı amaçlarken, bir yandan da olduğundan başka biriymiş gibi yaparken, devrimci, toplumun içinde yaşayabilir ve hatta bazen yaşamalıdır. Devrimci her yere sızmalıdır: alt ve orta sınıfların arasına, tecim-evlerine, kiliseye, zenginlerin konaklarına, bürokrasi dünyasına, askeri ve yazınsal dünyaya, Uçüncü Şubeye (Gizli Polis), ve hatta Kışlık Saraya.
-<p>(18) &Uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; ulam &uuml;st tabakadan sığırlar s&uuml;r&uuml;s&uuml;ne ya da hi&ccedil;bir &ouml;zel zekaya, enerjiye sahip olmayan ancak konumları gereği; bolluğun, bağıntıların, n&uuml;fuzun ve iktidarın tadını &ccedil;ıkaranlara aittir. Her olası yolla ve bi&ccedil;imle s&ouml;m&uuml;r&uuml;lmelidirler; ağa d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lmeli ve yanıltılmalıdırlar, ve kirli sırları hakkında &ouml;ğrenebildiğimiz kadarını &ouml;ğrendiğimizde, k&ouml;leleştirilmelidirler. İktidarları, n&uuml;fuzları, bağıntıları, zenginlikleri ve enerjileri b&ouml;ylece t&uuml;kenmez bir hazine odası ve &ccedil;eşitli girişimlerimiz i&ccedil;in etkili bir yardım haline gelir.</p>
+(15) Tüm bu bozuk toplum çeşitli ulamlara ayrılmalıdır: ilk ulam derhal ölüme mahkûm edilecekleri içerir. Devrimci topluluk, devrimci amacın ilerleyişine verebilecekleri zararı ve ortadan kaldırılacaklarını ölçü alarak, bu insanların bir listesini hazırlamalıdır.
-<p>(19) D&ouml;rd&uuml;nc&uuml; ulam siyasi olarak istekli kişileri, &ccedil;eşitli anlayışlardaki &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k&ccedil;&uuml;leri i&ccedil;erir. Sayelerinde, onların kendi programlarına uygun davranarak, ger&ccedil;ekte onları kontrol altında tutarken onları k&ouml;rce izliyormuşuz izlenimi yaratarak komplolar kurabiliriz. B&uuml;t&uuml;n sırları &ouml;ğrenilmeli ve geri d&ouml;n&uuml;şs&uuml;z bi&ccedil;imde bulaşana dek en aşırı derecede tehlikeye sokulmalıdırlar, b&ouml;ylece devletin d&uuml;zenini bozmak i&ccedil;in &ccedil;alıştırılabilirler.</p>
+(16) Bu listelerin hazırlanmasına ve yukarıda değinilen düzenlemenin kararlaştırılmasına kılavuzluk eden ilke, ne kişinin bireysel alçaklık eylemleri, ne de toplum veya halk arasında kışkırttığı nefret olmalıdır. Bu alçaklık ve doğurduğu nefret, yine de, gerekli kişisel isyanı teşvik ettiği sürece, bir noktaya kadar yararlı olabilir. Kılavuzluk eden ilkeyse kişinin ölümünün devrimci amaca ne denli hizmet edeceğinin, yeterince geri dönüp dönmeyeceğinin ölçüsü olmalıdır. Bununla beraber, ilk elde özellikle devrimci örgüte zararlı olan herkes, ani ve şiddetli ölümleri hükümet katında en yüksek korkuyu uyandıracak olanlar, ve ölümleriyle hükümeti en zeki ve enerjik figürlerinden yoksun bırakıp, onun sağlamlığını gölgeleyecekler ortadan kaldırılmalıdır.
-<p>(20) Beşinci ulam doktrincileri, komplocuları, devrimcileri, yazılı veya s&ouml;zl&uuml; boş nutuklara kendini kaptırmış olanları i&ccedil;erir. S&uuml;rekli, pratik i&ccedil;erikli şiddet bildirileri yapmaya teşvik edilmeli ve zorlanmalıdırlar. Bunun sonucunda &ccedil;oğunlukları hi&ccedil;bir iz bırakmadan kaybolur ve ger&ccedil;ek devrimci kazanım az bir kısımlarından sağlanır.</p>
+(17) İkinci ulam; sırf hayvanca davranışları insanları kaçınılmaz isyana süreklediği için ölüm fermanı geçici olarak ertelenenleri içerir.
-<p>(21) Altıncı ve &ouml;nemli bir ulam da, kadınlardan oluşanıdır. &Uuml;&ccedil; ana tipe ayrılmalıdırlar: Birincisi, şu &ouml;nemsiz, d&uuml;ş&uuml;ncesiz, yavan, aynı &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; ve d&ouml;rd&uuml;nc&uuml; ulamdan erkekler gibi kullanabileceğimiz kadınlardır; ikincisi, ateşli, yetenekli ve sadık, ancak hen&uuml;z bir ger&ccedil;ek, soğukkanlı ve pratik devrimci anlayışı kazanmadıkları i&ccedil;in bizden olmayan kadınlardır, bunlar beşinci ulamdaki erkekler gibi kullanılmalıdırlar; ve son olarak, t&uuml;m&uuml;yle bizimle olan kadınlar vardır, yani, grubun sırlarını ve adetlerini t&uuml;m&uuml;yle bilen ve programımızı eksiksiz kabul edenler. Bu kadınları, hazinemizin en değerlileri olarak g&ouml;rmeliyiz, yardımları olmasaydı hi&ccedil;bir şey yapamazdık.</p>
+(18) Üçüncü ulam üst tabakadan sığırlar sürüsüne ya da hiçbir özel zekaya, enerjiye sahip olmayan ancak konumları gereği; bolluğun, bağıntıların, nüfuzun ve iktidarın tadını çıkaranlara aittir. Her olası yolla ve biçimle sömürülmelidirler; ağa düşürülmeli ve yanıltılmalıdırlar, ve kirli sırları hakkında öğrenebildiğimiz kadarını öğrendiğimizde, köleleştirilmelidirler. İktidarları, nüfuzları, bağıntıları, zenginlikleri ve enerjileri böylece tükenmez bir hazine odası ve çeşitli girişimlerimiz için etkili bir yardım haline gelir.
-<p>Topluluğumuzun Halka Karşı Tutumu</p>
+(19) Dördüncü ulam siyasi olarak istekli kişileri, çeşitli anlayışlardaki özgürlükçüleri içerir. Sayelerinde, onların kendi programlarına uygun davranarak, gerçekte onları kontrol altında tutarken onları körce izliyormuşuz izlenimi yaratarak komplolar kurabiliriz. Bütün sırları öğrenilmeli ve geri dönüşsüz biçimde bulaşana dek en aşırı derecede tehlikeye sokulmalıdırlar, böylece devletin düzenini bozmak için çalıştırılabilirler.
-<p>(22) Topluluğumuzun tek bir emeli vardır -halkın, yani sıradan emek&ccedil;ilerin, tam olarak &ouml;zg&uuml;rleşmesi ve mutluluğu. Ancak, &ouml;zg&uuml;rleşmelerinin ve mutluluğun sağlanmasının ancak t&uuml;m&uuml;yle yıkıcı bir halk devrimiyle ger&ccedil;ekleşebileceğini bilerek, topluluğumuz t&uuml;m g&uuml;c&uuml;n&uuml; ve t&uuml;m kaynaklarını bu sıkıntıların ve k&ouml;t&uuml;l&uuml;klerin kuvvetlenmesini ve artışını sağlamak i&ccedil;in kullanacak, sonunda halkın sabrını kıracak ve onu bir halk devrimine s&uuml;r&uuml;kleyecektir.</p>
+(20) Beşinci ulam doktrincileri, komplocuları, devrimcileri, yazılı veya sözlü boş nutuklara kendini kaptırmış olanları içerir. Sürekli, pratik içerikli şiddet bildirileri yapmaya teşvik edilmeli ve zorlanmalıdırlar. Bunun sonucunda çoğunlukları hiçbir iz bırakmadan kaybolur ve gerçek devrimci kazanım az bir kısımlarından sağlanır.
-<p>(23) &ldquo;Halk Devrimi&rdquo; derken topluluğumuz klasik Batılı modele uygun d&uuml;zenli bir hareketi kastetmiyor &ndash;bu hareket, m&uuml;lkiyet nosyonuyla ve s&ouml;zde uygarlık ve ahlakın geleneksel d&uuml;zeniyle her zaman kısıtlanmış, şimdiye dek kendisini yalnızca bir siyasi yapıyı yıkıp yerine yenisini getirmekle sınırlandırmış ve b&ouml;ylece s&ouml;zde devrimci devleti yaratmaya &ccedil;alışmıştı. Halkı kurtarabilecek tek devrim t&uuml;m devlet sistemini k&ouml;k&uuml;nden s&ouml;k&uuml;p atan ve Rusya&rsquo;daki t&uuml;m rejimin ve sınıfların t&uuml;m devlet geleneklerinin k&ouml;k&uuml;n&uuml; kazıyacak olan devrimdir.</p>
+(21) Altıncı ve önemli bir ulam da, kadınlardan oluşanıdır. Üç ana tipe ayrılmalıdırlar: Birincisi, şu önemsiz, düşüncesiz, yavan, aynı üçüncü ve dördüncü ulamdan erkekler gibi kullanabileceğimiz kadınlardır; ikincisi, ateşli, yetenekli ve sadık, ancak henüz bir gerçek, soğukkanlı ve pratik devrimci anlayışı kazanmadıkları için bizden olmayan kadınlardır, bunlar beşinci ulamdaki erkekler gibi kullanılmalıdırlar; ve son olarak, tümüyle bizimle olan kadınlar vardır, yani, grubun sırlarını ve adetlerini tümüyle bilen ve programımızı eksiksiz kabul edenler. Bu kadınları, hazinemizin en değerlileri olarak görmeliyiz, yardımları olmasaydı hiçbir şey yapamazdık.
-<p>(24) Bu nedenle topluluğumuzun halka hi&ccedil;bir &ouml;rg&uuml;tlenmeyi yukarıdan dayatmak tasarısı yoktur. Her t&uuml;rl&uuml; gelecek &ouml;rg&uuml;tlenmesi hi&ccedil; kuşkusuz halkımızın hareketinin ve yaşamın i&ccedil;inde bi&ccedil;imlenecektir, ancak bu daha &ccedil;ok gelecek kuşaklar i&ccedil;in bir g&ouml;revdir. Bizim g&ouml;revimiz yıkımdır; korkun&ccedil;, tam, evrensel, ve acımasız bir yıkım.</p>
+Topluluğumuzun Halka Karşı Tutumu
-<p>(25) Bundan dolayı, halka yaklaşırken, herkesten &ccedil;ok g&uuml;nl&uuml;k yaşamın, Moskova&rsquo;da devlet iktidarının daha ilk kurulduğu g&uuml;nden beri, yalnızca s&ouml;zlerde değil eylemde de, devletle doğrudan veya dolaylı bağlantısı olan herşeye karşı, soyluluğa karşı, b&uuml;rokrasiye karşı, papazlara karşı, esnaflar loncasının d&uuml;nyasına karşı ve eli sıkı k&ouml;yl&uuml; vurguncularına karşı protest davranmaktan geri durmayan &ouml;ğeleriyle ellerimizi birleştirelim. Ve Rusya&rsquo;aki biricik hakiki devrimciler olan cesur haydutlar d&uuml;nyasıyla da ellerimizi birleştirmeliyiz.</p>
+(22) Topluluğumuzun tek bir emeli vardır -halkın, yani sıradan emekçilerin, tam olarak özgürleşmesi ve mutluluğu. Ancak, özgürleşmelerinin ve mutluluğun sağlanmasının ancak tümüyle yıkıcı bir halk devrimiyle gerçekleşebileceğini bilerek, topluluğumuz tüm gücünü ve tüm kaynaklarını bu sıkıntıların ve kötülüklerin kuvvetlenmesini ve artışını sağlamak için kullanacak, sonunda halkın sabrını kıracak ve onu bir halk devrimine sürükleyecektir.
+
+(23) “Halk Devrimi” derken topluluğumuz klasik Batılı modele uygun düzenli bir hareketi kastetmiyor –bu hareket, mülkiyet nosyonuyla ve sözde uygarlık ve ahlakın geleneksel düzeniyle her zaman kısıtlanmış, şimdiye dek kendisini yalnızca bir siyasi yapıyı yıkıp yerine yenisini getirmekle sınırlandırmış ve böylece sözde devrimci devleti yaratmaya çalışmıştı. Halkı kurtarabilecek tek devrim tüm devlet sistemini kökünden söküp atan ve Rusya’daki tüm rejimin ve sınıfların tüm devlet geleneklerinin kökünü kazıyacak olan devrimdir.
+
+(24) Bu nedenle topluluğumuzun halka hiçbir örgütlenmeyi yukarıdan dayatmak tasarısı yoktur. Her türlü gelecek örgütlenmesi hiç kuşkusuz halkımızın hareketinin ve yaşamın içinde biçimlenecektir, ancak bu daha çok gelecek kuşaklar için bir görevdir. Bizim görevimiz yıkımdır; korkunç, tam, evrensel, ve acımasız bir yıkım.
+
+(25) Bundan dolayı, halka yaklaşırken, herkesten çok günlük yaşamın, Moskova’da devlet iktidarının daha ilk kurulduğu günden beri, yalnızca sözlerde değil eylemde de, devletle doğrudan veya dolaylı bağlantısı olan herşeye karşı, soyluluğa karşı, bürokrasiye karşı, papazlara karşı, esnaflar loncasının dünyasına karşı ve eli sıkı köylü vurguncularına karşı protest davranmaktan geri durmayan öğeleriyle ellerimizi birleştirelim. Ve Rusya’aki biricik hakiki devrimciler olan cesur haydutlar dünyasıyla da ellerimizi birleştirmeliyiz.
+
+(26) Bu dünyayı tek bir yenilmez ve tümüyle yıkıcı kuvvetle örmek –tüm örgütümüzün, komplomuzun, ve görevimizin amacı budur.
+
+01 ‘yıkmak, yok etmek, yıkım’ sözcükleri ‘destroy, destruct, destruction’ı karşılamak için değişmeceli olarak kullanılmıştır –çn.
-<p>(26) Bu d&uuml;nyayı tek bir yenilmez ve t&uuml;m&uuml;yle yıkıcı kuvvetle &ouml;rmek &ndash;t&uuml;m &ouml;rg&uuml;t&uuml;m&uuml;z&uuml;n, komplomuzun, ve g&ouml;revimizin amacı budur.</p>
-<p>01 &lsquo;yıkmak, yok etmek, yıkım&rsquo; s&ouml;zc&uuml;kleri &lsquo;destroy, destruct, destruction&rsquo;ı karşılamak i&ccedil;in değişmeceli olarak kullanılmıştır &ndash;&ccedil;n.</p>